LEYLİ LALAvluda yürür halen gözlerimin ardında gölgemi avuçlayan adımlarımın izleri... Kapıda saklıdır duruşumun sessizliği... O çınarın altındadır nice sensiz çıkışımın kimsesizliği... O sokağın başındadır halen gelişinin rüyamsı silueti... Dokunuşunun kokusu saklı bir yaradır şimdi ciğerlerimde... Avuçlarının narinliği nasırdır artık ellerimde... O kent halen eksiktir sendeki beni bendeki sana bağlayamamanın acısıyla... Ardın sıra bakışım halen yazılıdır sırtında... Gözlerimin izi mühürlüdür gözlerine... Yüreğinin kerpicinde sıvası dökülmüş bir çatlaktadır... Yüreğimin izi... ahhh yar... Leyli lal... Bir ömürdür sözlerinin dilinde suskun kalan çığlığım... Kaç gidiş yüklüdür sırtımda, kaç terk ediş yürür durur ardım sıra, Ağıt tadında kaç serzeniş yakılır durur yangın ertesi kül elenmemiş yalnızlığımda… Bilemezsin daha kaç bahar kışa teslim bir yaz üşümüşlüğünde… Dökülür takvimlerden mevsimsizliğin kimliğinde… MESUT KARCI 09.04.10 |