154
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
12038
Okunma
Nihayet sonu geldi hasret dolu yılların
Çok az kaldı vuslata saat değil çeyrek var
Birkaç adıma düştü ince uzun yolların
Bekle beni sevdiğim sana geliyorum yâr.
Sen gittin ya ardından feleğimi şaşırdım
Öyle şaşkın biçare seni gözden aşırdım
Almadı gözyaşımı nice çaylar taşırdım
Annesiz kuzu gibi yanıp meliyorum yâr.
Sensiz geçen yıllarda bir gün dinmedi yaşım
Unuttum uykuları yastığa küstü başım
Dert yedim keder içtim ah oldu öğün aşım
Dibi delik elekten sabır eliyorum yâr.
Aramızda var olan tüm engeller devrildi
Düze çıktı yollarım yönüm sana çevrildi
Kesildi son biletim gidiş emrim verildi
Bu dönüşsüz yolculuk iyi biliyorum yâr.
Bıraktım kaderime kafa tutup azmayı
Çıkarttım başımdaki gam oyalı yazmayı
Ferhat’ın elindeki o çilekeş kazmayı
Aldım özlem dağını kendim deliyorum yâr.
Topladım bu dünyadan tarağımı tasımı
Giyindim üzerime terzi dikmez hasımı
Tutan olur mu bilmem gitti diye yasımı
Cismimi yeryüzünden gözden siliyorum yâr.
Nasıl yorgunum bilsen hem de çok ağır yorgun
Koca ömrü bitirdi ayrılık denen vurgun
Aç bağrını bir tanem sonraya kalsın sorgun
Başım göğsün üstünde uyku diliyorum yâr…
Şiirime içtenlikle can veren Sevi-Esin ( Erdal SÖYLEMEZ ) kardeşime kalbi teşekkürlerimle...
Şiirimi günün şiiri seçkisine lâyık gören Sn:Kurul üyelerine şükranlarımı sunuyorum.saygılarımla...
5.0
100% (84)