Gönlüm burukken ne söylerim!Ağlıyorum sessizliğin ikliminde Ruhumu davet eden esrarın mahzun sahifesine Dilimin duçar olduğu edebin suhuletindeki naif masumiyete Nefesime refakat eden, yarım asırlık kelime mazime, ibretin fevkiyle idrakime Ne vakit bir yel nüfus etse halime İçimin anbean titrediği melalimle seyre salarım Öyle bir hakli sine-i hicranım vahalara uzanıp uyur kalırım Aşk için ağlarım, yangınlığın hasretiyle ruhuma artık bu vakitte ne anlatırım Erciyesin yamaçlarına bakarım Ağustos sıcağında dahi erimeyen karı ülfetle anarım Sevdanın pervazlarındaki aczi yetime boyun büker ağlarım Yanarım, hali perişanlığıma, kuruyan pınarlara ve solgunlaşan hazin hazana Bir damla suya hasreti yaşayana Aşka bigane kalarak ve mahrum olarak nefesi bırakana Yüreğimi dağlayan hicrana, umudun süruruyla sabahlatan korkuya Akşamdan arta kalan her ne varsa, feda olsun ömrün özlemindeki efkârlı aşka Nefesin feyzini ve aşkın hüznünü Üflenen neyde barizleşen vecdi temaşa ettikçe göçüyorum Ruhuma aşina olan her ne varsa, çıktığım ufkun kanatlarında anıyorum Sine-i efkârımla demlediğim hüznü bırakıyorum, hicranın perdelerini açıyorum Tutunduğum ne varsa, aşk narsa Cennet için nefes almak ne kadar muğlâksa, rıza sevdada Feda olmak, ihlâsa ram olarak tefekkürün zindeliğinde yaşamak ardır Vuslat bu manada ruhuma anlam kazandıran hardır, yoksa kalbim hicrandadır Lalelerin ülfeti, gülün mefkûresi İrademe gem olan zafiyetlerin bahaneler içinde ki zulmeti İnayet için vaat edilen ve hikmetinde gizlenen sabrın erdemli güzelliğini Bekleyen tertemiz kefeni, mizan için tevdi edilen letafeti hesap ettikçe ağlıyorum Mustafa CİLASUN |
YÜREK SESİNİZ YÜREĞİMİZE ULAŞTI.
TEBRİKLER.
TEŞEKKÜRLER.