AHMED ARİF...
Suya bıraktım kartondan kayıklarımı
İçinde bir mektup, sana dair; Ve şiirlerin evrensellik boyutunda Can olsun her filiz köklerine Ve… Merhabasına tüm dostların Dicle suyunda siluetini görür gibiyim Fırat sessiz öfke, Dicle suyu kızılcık; Hıncı masum ve titrek sularda sesin Ardındayım, el salıyorum giden kayıklara Ellerimle bir öpücük kestim Çocukların gamzesinden sana, Ardında yetişecek rüzgâra bırakıyorum Kırklar dağına çıkıyorum, Yüceltilerde tarihi kente bakıyorum Nazlı anaç timsali Sur bedeni Yedi düvel tarihe beşik olmuş Diyarı-Bekir hüzünlü kent… Ve karşı yaylada bir Çoban: “Dağlara yolculuk var” Kavalın ezgisinde çınlıyor Ve ateşböcekleri ışık dansı Gökyüzün altında baharımsı Serenat; Melodileri tüketmekte… Ahmed Arif’ anımsıyorum; *Rüstemo “Ve bundan ötürü tutmuş dağları Ve almış yürümüş sulardan öte Kıl çadırlarda maceramız Yasak bundan böyle zulüm; Ve öşür Ve haraç Ve angarya Ve katil Ve şirkat Ve talan Ve küfür kıza kısrağa Yasaktır, emreder Dağlar Paşası Elinde, affetmez Fransız üçlüsü...” Ve Dicle suyu narin, nazlı Bir o kadar da hüzünlü, Kıvrıla kıvrıla, yücele yücele Akıp gidiyor… Mezopotamya topraklarını sulayarak Can verip kendini tüketerek… Bu esmer toprak nice şair/ yazar doğurdu Kimi sevdi kimi vefasız çıktı Bilirim en büyük sevdan ülken ve Diyarı-Bekir’di. *Rüstemo-Ahmed ARİF Ruhun şad olsun büyük şair…(1927 -2 Haziran 1991) Z.D.Y |
İçinde bir mektup, sana dair;
Ve şiirlerin evrensellik boyutunda
Can olsun her filiz köklerine
Ve…
Merhabasına tüm dostların
Dicle suyunda siluetini görür gibiyim
Fırat sessiz öfke, Dicle suyu kızılcık;
Hıncı masum ve titrek sularda sesin
Ne çok özlemişim, adam gibi bir kalemi okumayı!...Ne çok özlemişim dertli bir yüreği....