2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1413
Okunma

[ kalin
Bak;
Sazendelerin sazları kucağında
Hoş bir karanlık bu,
Salonda bir sessizlik
Bir rakkase,
Darbukanın eşliğinde,
Bir çift zille
Romanlar yazıyor...
Masamda sevgim,
O sensiz hayallerim
Romanın sonunu düşünüyorum ben.
Mumların,
Titreyen sönük ışığında
Anason kokusu
Yakıyor içimi...
Yok güzelim,
Sonu yok bu yanışların.
Bak ben,
Seni yaşıyorum o salonda
Sazendenin biri dalmış rakkaseye,
Kıvrak ritimlerinde kaybolmuş sanki...
Belli ki,
O da alemini yaşıyor.
Buğulu gözleri neler anlatıyor...
Ben,
Bir başka alemde yaşar gibiyim.
Belki aşkından,
Vurgun yemiş deliyim...
Kendime geliyorum alkış sesiyle,
Rakkasenin selamını görüyorum.
Bir boşluk var gecenin bu saatinde,
Sazendelerin dinletisi başlıyor,
Akıyor sıra ile suzinak, hicaz
Davudi sesiyle bir genç geliyor...
Sıralıyor peş peşe şarkılarını
Her beste beni derinden yaralıyor.
“Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç”
“Dönülmez akşamın ufkundayım”
Tenim yanıyor...
Ve... Daha nicelerine can veriyor.
Davudi gencin gözleri yaş yaş...
Farkında olmadan kadehimi sıkıyorum
Dökülüyor cam kırıkları masama.
Duyuyorum,
Bir şarkı canlanıyor içimde.
Kanım alevleniyor,
Kulaklarımda,
Evet, kulaklarımda ise
“SENEDE BİR GÜN” şarkısı...
Koca bir ömrü sığdırıyorum bu sözlere.
Şimdi bakıyorum,
Bakıyorum ki
Benim gözlerimdeki yaşlarda sıra,
Uzanıp yanaklarımdan dudaklarıma,
Benim yangınımı söndürmeye çalışıyor...
Ne yazık,
Ne yazıktır ki, faydasız.
O yaşlarda
Boğulduğumu duyuyorum...
Belki de,
Bir yaşama,
Nokta koyuyorum.
Sorma nedenini,
Belki de nedeni sensin.
27. 03. 2002
Suat TUTAK
(Eski şiirlerimden)
5.0
100% (1)