Armağan konuk.....
senden bulaştı bana sade cümleler
konuğumuz olduğun o günden beri gördüğünü daha sonra anladım kör olduğumuzu bildim bileli turablar turabı ey goca Veysel....... dut dalın küsmüş,önünde bac’la kömbeler getirmiştin bir büyük hurçla şavkın halâ durur, köyde yamaçta usumda ilk çizgiler senden,ey goca Veysel... fiske ışığında sızlayan teller bozulmaz adaplar,ellerde hüner ol mızrabında arş-ı alem secdeye iner kulağımda tınıların cenkte,ey goca Veysel... coşunu bekler nöbet tutardık zifri nağmelerde düşe yatardık turna rehberinde yola çıkardık mürşid-i kâmilim ey goca Veysel..... göze başına götürürken tuttun elimden tast ile su verdim,içtin derinden topla dedin bana;peygamber çiçeğinden sarı rengi sordun, kimseye söyleme dedin sır kaldı ikimizde ey goca Veysel... dile geldi dut dalın,gitmek zamanı yıllarca beynimde sorgu harmanı tenbihin özümde,muhaşeret nişanı senden bana nükte ey goca Veysel.......Kasım .......babam saz ustasıydı,okula gitmiyordum daha.Veysel baba,bize gelerek epeyce kaldı.Sazı onarılıncaya değin.Kimsenin istediğine sazı eline almazdı.Bizde,beklerdik.Çoğu zaman,uykuya yenilirdik.Keşke,daha büyük olsaydım o yıllarda.Veysel babayı saygıyla anıyorum. |
Büyük üstadla aynı havayı soluklanmışsınız ne mutlu.Nasıl imrendim.
Harikulade bir eserdi her zamanki gibi güçlü kaleminizden okuduğum.
Teşekkürler ediyorum .
Gönül emeğiniz varolsun.Selam ve saygılarımla.