AyrılıkŞu karşı dağlarda hoyrat okunur Üstünde izinsiz yatar ayrılık Öyle okunur ki cana dokunur Alır seni derde katar ayrılık Bir ahu gözlüye zebûn olunca Aklına geldikçe gözün dolunca İçinde hicranın kemâl bulunca Alır girdâbına yutar ayrılık Hasretin gömlektir yakası ateş Öyle bir ateş ki volkanlara eş Şaşırıp dokunsa köz olur güneş Baykuşun diliyle çatar ayrılık Gâh Reyhanî eder gâhî de Kerem Gâh divane eder, gâhî de verem Beklersin beyhûde visale erem Diyardan diyara atar ayrılık Yâr yaram dedikçe közlenir acı Yoldaş diye sana sözlenir acı Anlarsın bu derdin yoktur ilacı Mızrak gibi böğre batar ayrılık Koyun kuzulara sual edersin Çoban olur dağda hayâl güdersin Bana mıdır kastın hey felek dersin Başının üstünden tüter ayrılık Gurbeti gösterip yola düşürür Mecnuna benzetir çöle düşürür Âşığa hürmetsiz kula düşürür Anlarsın ölümden beter ayrılık Hasret aman vermez sancı çoğalır Yol boyu bekleyen hancı çoğalır İhtiyar çoğalır genci çoğalır Her birini derde satar ayrılık Bazen bir ceylanın ürkek gözünde Bazen bir çobanın yoksul yüzünde Bazen bir ozanın yanık sözünde Der;”yetti canıma yeter ayrılık Ben gibi gözüne perde çökerse Bülbül eyvah diye yaşı dökerse Ecel Makberî’ye kefen dikerse Belki belki o gün biter ayrılık Makberî – Ahmet Akkoyun…….12/02/2010……..01:25……İst |
sevgiyle kalın