kim sundu bu yaşamı ekilen arpa buğday mercimek değildi kursağımızda yer açarken üç kuruşluk lokmaya bire kaç verdi ekinler ekilince ihanetler kaç arzu insanları sürükledi yanlışa kaç yanlış bir doğruyu götürdü
yüreği-gülümsemeyi ve tanrı vergisi umudu son günlerine kadar yaşatan bir lokma sevinç kör kuyular içinde köleler gibi diz çökmüş umutsuzluğunda saf
birdenbire erişilmez derinliği seziverince tüm yapraklar buzdan bir bıçakla dallardan ayrılıverdi ölü duygular topluluğuydu ayaklar altında çatırdayan
yarı uyur -yarı uyanık yorgun ve uyuşuk işten yenginin unutulmaz anları gibi yapışmış kapılara gayrimeşru çileler ellerinde acının paletleri yüzleri kadar karanlık bakışları kadar ürkek kampanalar yankılanıyor yüreğimin yarıklarında
yüzümde acının evreleri yıllar ve yaslar hepsi birbirine benziyor çabalarımın bütün güçsüzlüğünü hatırlatıyor bana kaygıyla her şeyin hiçliğini söyleyen o dokunaklı ezbere bildiğim ezgileri kaç kez dinledim ve her defasında kaç kez kederlendim kim bilir
ne göğsümde taşıdığım fukaralıkla mağlup ne üstüne konduğum mirasımla mağrurdum adı yaşamaktı işte yol boyunca yetti onurum
düşünüyorum yalnızca titreyerek yanıyor, elimde geçmişe dair birkaç mum eriyor umutlar yaşamak o denli yüreği taş döşemeli yollar kaldırımlar çırılçıplak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Acının Paletleri... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Acının Paletleri... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.