" S U S " DuvarlarıAynası düşer yüzümün Ve cam kırıkları sözlerin damarını keser "sus’tum" Tokatını savuran gözlerin kör kelimeleri , ikâmetgâhını değişir Sadece yanık bir yüreğin çiğ et kokusu gezinir ortalıklarda Zaman adımlarını bırakırken tenin karanlık satırlarına Görülmez çatlaklar oluşur Yaması imkânsız yırtıklar belirir ruh’un duvarlarında Her yol onun kızıllığında birleşir Ve her nefes günün katranlığına ilişir Siyah , bayrağını dikmiştir artık göğün mavi sonsuzluğuna Rüzgarın oltasına takılan ,büyük baş kahırların siyah perçemidir Düştüğü çatılar hep tanıdık Dokunduğu an’lar bir birinin aynıdır artık "sus’um " Derme çatma bir hayalin ortasında ,menzili değişmiş bir gölgeyim Bir şey söyleme 18/03/2010 10;45 eMİNE |