Bakir İhtilal !....
"Bilemem hangi aşkın başını yakar
Nerede, nasıl dağılır bilinmez O bakir dişinin gelgitleri" I Bir cinsel boşluğa düşerek Hem de bir Eylül ortasında Çok ağlanmış eski bir gece gibi Su ve kan olup Çehremizden akıp gittiler.. Cenaze arabasında görmüşler hep Talih hazır beyinlere konar demiştim.. Doğruymuş Vurur kaldırımlara şimdi fevki zavallıların.. Bir sıla hüznüne dönüşüp Kaç onurun üstünden geçti kimbilir.. Ve bir kadını elde etmenin bedelini Kaç ağlanmış geceye armağan ettiler.. Kafası artık bacaklarının arasında Sabırla kaya gibi bekleyerek Değişir deriz ama Yine de Heceleriz bu kemiksiz geleneği hep II Kör bir ateşten mi çaldık biz o geceyi yoksa Yoksa her şey olduğu gibi mi? Mamafih Tüm gözyaşlarını fark ederek.. Kırdı geçti oyuncak atları sonunda Öyle ya, ne fark eder olsun varsın Onun siyaha çalan gözleri var Nasılsa… Ancak; donuktu gözleri Bir gecelik aşk derken Veya öyle hayal ettim bilmiyorum Kazağını yahut sutyenini Çıkarır gibiydi sırtından.. Bu ne eylül gecesiymiş ki Bir çırpıda sabaha erdi.. Ve onca yaşanmışlık arasında Bir tek Sadece bir tek cümlenin sırrına erdi… Belki de hiç kalbini yerinde gören olmadı Alevli yokluğu sardı belki hepimizi Ancak; Bir peçete gibi dürülüp Bir Eylül gecesine kurban edildiğimizde Anladık nasıl öldürüldüğümüzü.. Bir melek yordamıyla çökmüştü gece oysa Döne döne verdik aklımızı Tanrım ne ahmak herifler olduk biz böyle Çaresiz İç çekip ödeyeceğiz Onursuzca diyetimizi.. III Şimdi çek başına yorganı hadi Gezinelim ölü kızların mezarları arasında Ah Tanrım !.. Ne cömert yaz gecesiydi babında.. Masasında kuşkular ve izmaritlerle Belki yine bir eylül başlarında.. Bilemem artık hangi aşkın başını yakar Onun siyaha çalan gözleri var nasılsa.. IV Aşkı iki kişilik sanırdım hep Yahu ne ahmak adamlarmışız biz.. Buyruldu bitti işte katlimize Kül rengi yüzünden okunamayan Ancak; ipeksi bir ferman.. Genellemelerden korkuyorduk Öyle ezberletmişlerdi.. Sarhoştuk Hâlbuki Ağzında bir intihar gülüyle Geldiğinde anlamalıydık… V Kimse düşünmek filan istemez Yokluğunu ya da varlığını Hiç ölmek istemeyen O bakir dişinin.. Ancak Daha kaç zavallının Eyvah, Kimbilir kaç ihtilal geçecek üstünden Metin BEKTAŞ |