BİR DEĞİŞİK AĞIT (Yakınlarıma)
Bilmem ki ne düşünüp ne desem
Ne yazıp ne söylesem Aylardır her sabah Bilgisayarın başında Elimde senden hatıra tespih Ne varsa geçmişe dair Bir bir hepsini Dizelerle kağıda döksem Her telefonda "Ben iyiyim,ilaçlarımı alıyorum" Diyen sesi Nereden bilirdik ölümün Ensesindeymiş hep nefesi Hani ne diyor şair Herkesin ezberinde olan dizesinde: "Her ölüm erken ölümdür." O da bize acı sürpriz yaptı Bir ekim gecesinde Umutla bekledik hastahane kapısında İyileşecek Torunlarını sevecekti daha Birden "Babam! Babam!" sesleri Sevgili yeğenim Alper’in Senin acınla yandı, ağladı Sevdiklerin Der ki Yunus Emre Bir dörtlüğünde: "Bir garip ölmüş diyeler Üç gün sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Şöyle garip bencileyin" Öldükten sonrasını Ne kadar alçakgönüllü Anlatıştır bu Ama seni sevenler Senin sevdiklerin hiç yalnız bırakmadılar Hatıralarınla dolup taştı Günlerce evin Şimdi çocukluk,gençlik,okul yıllarımızla Anıyorum seni Hani yaşlarımız da yakın ya Her ne kadar üç yaş büyük olsan da Benden zayıf görünüyorsun Güreş tuttuğumuz O fotoğrafında Kendini suçlamayasın Sevgili yeğenim Mete "Benim yüzümden Bana üzüldü de böyle oldu" diye Ölüm her fani içindir Erken de olsa Tanrı’nın yazgısıdır bu "Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler" Kimse "Niye yazdın böyle ?" Diye kızmasın Neye yarar Yazılmayan, söylenmeyen Duygular Benim ağlayışım da bu Daha anlatacak ne çok şey Var Numan Kurt |