ISLAK KALDIRIMLARDA...
Bir omuzu düşük,
Yürüyordu, ağır aksak adımlarla, Islak kaldırımlarda. Besbelliydi, Kafasının karışık olduğu. Dalgındı gözleri, Gidiyordu bir yerlere. Mantığını Siyah gardrobunda unutmuş, Yüreğinin götürdüğü yerdi gittiği Ürkek, belki de korkakçaydı, Tüm ezginliği ve yaşamın çizgileriyle, Yoktu dediği bir şey kimselere, Acısa da, kanasa da Yine de mağrurdu yüreği. Hapsetmişti içine, Müebbetti bedeninde duyguları. Onun da vardı umutları, tüketmemişti yine de, Arıyordu gerçeği, daldığı hayal dünyasında. Yaşar mıydı, yaşatır mıydı yaşanmamışlıkları, İnandığı, yüreğini açtığı. Der miydi "Hoşgeldin", Der miydi "Kal ve gitme" Yürüyordu Ve kaldırımlar hala ıslaktı... Aydın Ist. 06.03.2010 |
Müebbetti bedeninde duyguları.
Onun da vardı umutları, tüketmemişti yine de,
Arıyordu gerçeği, daldığı hayal dünyasında.
Yaşar mıydı, yaşatır mıydı yaşanmamışlıkları,
İnandığı, yüreğini açtığı.
Der miydi "Hoşgeldin",
Der miydi "Kal ve gitme"
Yürüyordu
Ve kaldırımlar hala ıslaktı...
yagmurda aglayınca, kimse anlamaz agladıgını, hüzünlüydü vede anlamlı. saygılarımla...