BADEMLERDEN ÖNCE
Seyre dalmışken o derin yalnızlığımı
Martıların çığlıkları Karıştı ıssızlığıma… Saklamışken parçalı bulutlara gözlerimi Ve duygulara bir fora çekmişken Karanlığın içinde... Sakindi deniz, uykudaydı gönül… Ya bu dalgalardaki ses neydi? Neydi yüzüme çarpan, neydi? Yorgun bir akşamın günbatımında Yokluğumun rengini beğenirken İmbat rüzgârları, Yine aşkın kızıl saçlarında eser, Yine ümidin güneşiyle gülümser, Kokunu içime doldura doldura Dolaşırken başıboş… Ruhumda ızdırap çizikleri Ve ağıtların sessizliği Ve İzmir’de… İzmir de bademler çiçek açmadan Tuttum ellerini Sıcak, sımsıcaktın… Mahzun bakışlarım Hayalini çizerken kaldırımlara, Ahh kordon boyu ya senin telaşın ne? Bir şimşek çaktı aniden yüreğimde, Suskun akşamın imbatı Sevda sunuyordu her esintisinde. O rüzgâr gemisinden Bir yağız at düştü gecelerime. Saman yolundan mı geliyordu, Yıldızlardan mı bilemedim… Ruhuma yağdı, içime doğdu, Öpüştü şiir sözleriyle yürek. Sevda mıydı bu, aşk mı, rüya mı? Sızımı dindiriyordu nefesi. Şimdi çıkmak vardı mor dağların başına, Gözlerimi dikmek vardı ufuklara, Kerem yüreklimi görmek Ve Aslı’ca sevmek Ve İzmir’ de… İzmir de bademler çiçek açmadan Seni, dedim, seni yüreğim Hoş geldin baharınla, Hoş geldin yüreğime… 04.03.2010 |
Kalemin kavi olsun
Yüreğine sağlık.
Sağlıcakla kalınız...sevgimle