Öncesiz Seviler Söylencesi
Güz karartılarının tüneğinde
Siner bumerang Dip sularımın içine sessizce dalan her şey Şimdi solgun yapraklardan farksızdır Kocaman boşluklara teker teker düşüyorken Öksüz kalmış bir yürek çarpıntısının Med cezirleri yeri göğü inlettiği an’lar içinde Bir örümceğin ağlarını sarmasına benzer Sarmalıydım usul usul seni Gamzelerin güze küskün yapraklar örneği sararırken Ulaşamadığım sensizliğe her defasında Derin bir çukurun içinde bakar bakar da dururum Elim kolum yerinden oynamayan kocaman bir taşa dönüşürken Ah kurt kapanından ayrıksı ayna boşlukları Alır duldasına yürekteki hacizli umutlarımı Karadut lekesi değil ki aşk dediğin Kuzgunun akıttığı gözyaşlarıdır Katreleri,yıllanmış şaraplara maya olup doluşurken Utandığım zamansızlıklarımda her seferinde dinlediğim Yeni bir mağmanın yatağında için için yankılanan Lili Marleen şarkısıdır Çığlıklarım ufuk eğrilerini delip geçerek Sonsuzluğun saklı bahçelerine ulaşırken Bir de bakmışsın ki, Melez adımlarını gere gere şiire gelmiş Aslı Kerem eşliğinde tiz perdeden başlamış ‘’Yine Bir Gülnihal’’ Alıp da gönülleri giderken Hey Dionysos dem vaktidir Gölgelerin gezindiği mekanlarda İçelim köz rengi şaraplardan bu gece Yıldızlar Samanyolu’na sığınırken... Necdet Arslan |
Derin bir çukurun içinde bakar bakar da dururum
Elim kolum yerinden oynamayan kocaman bir taşa dönüşürken
ona ulaşamadıkça , ulaşabilmenin huzurna sarılacaksını şair...
sonrası ikilemler cennetine sevda ateşi...
tebirkler hocam...