ŞARABİ DUDAKLARIM
üryan geldim kainatının bedenine
Yine üryan giderim düştüm kan iliklerine şimdi aşkın kul defterinde yazılıdır adresim bir ölümsüz çizgiyim kızıl yel sıcağında ak sayfaların eli yüzünde hece hece şiirimlerim işte bu yüzden,sevdalarım yazdım AYAKTAYIM HEP gün ışığından evvel güller o vakit döker gözyaşlarını sevdalar o saatte düşer gözpınarımdan düşlerim irem kapısından girer vuslata biliyorum ki her mısrada yaşatır beni sevda şiirlerim işte bu yüzden her şiirde yeniden tadarım yudum yudum ilhamları yakamoz çırpınırken gecenin simsiyah çarfından işte o saatte alev alır şarabi dudaklarım ürkütmesin kimseyi toz pembe rivayet edilen hislerim düşer gözlerime ince temaşa ihbahar eder yüreğim kalemin şiir diye leke çaldığı ak sayfaları yer gök kadar eminim her mısrada yaşatır beni sevda şiirlerim ben de onlar kadar yaşarım Sivas’ın’ toprağına hasret giderken özlemlerim karışır, Kızılırmak’ın bitmeyen telaşına bakışlarım yırtılır her önüme çıkan engelde göğüslerim maviliklerini Yıldız dağının bir de sarı yıldıza uzanırım Tecer’den çocukluğum sahne alır, geçmişin her köşesinde,kırık dökük umutlar avuçlarımın arasından süzülür hain geçmiş gençliğimin hesabını sorarım geçip giden yıllara elimdeki kırk yaşa inat yazıyorum yazıyorum aşkla mısralara tutunarak |