Aşıklar Ölmez
Bir edalı bulut indi gökyüzünden ihtişamla süzülerek,
Seslendi, dedi; hey ademoğlu, nedir bu halin? üzülerek, Neden gamlara dalmadasın nedir bu? Bir sıkıntı var gibi, Sanki gökyüzünü kapatan, karartan o değilmiş gibi! Dedim asıl senin halin ne, neden kapatmadasın güneşimi? Maksadın ne, neden kararttın, sanki üzmek ister gibi beni? Güldü, dedi kulak ver sözlerime her zaman konuşmam ben, Yağmur bilgidir kalbe işleyen, cana gıda olan rahmetim ben. Ne oldu ki mavilik kayboldu güneş kapandıysa bir dönem, Işık kaybolunca başlıyor feryat, soluyor yüz, nedir bu elem? Kararan senin gönlündür, baksana dilin susmuş, kapalı gözün Hiçbir şey tesir etmiyor, söz geçmiyor, gamlara dalınca özün Bilirmisin gökyüzü kapandığında kasvetle dolarsın niçin? Karanlıklar seni boğar, gürültü ve vehimlerle daralır için, Yeryüzü katlanırsa sıkıntıya, eleme, bak sonunda ne olur Yağan rahmet dertli gönüllere nasıl neşe, nasıl da can olur. Anladın mı gamı, bildin mi içe dolan sıkıntılı sancıyı? Yüceler yücesinin verdiği, mükafat öncesi derdi, acıyı Her daralma, sıkıntı, gam ve hüznü sanma sana musibet Bunlarla gönlünde yeni bir sevince yer açacak elbet İyi bilki yağmam için sana, iyice daralıp gamlanmalısın Dert dolmalı yüreğin, bunalmalı, sızlanıp ağlamalısın Kahır gördüğün herşeyde vardır elbet gizli bir lütüf Hiç üzer mi gerçekte seni, her an seninle olan Latif Bilinmek istedi sadece unutma, başka birşey istemez senden Kimi seslenir farklı kılıkta bir sesten, kimi de bir güzelden Onu tanıdınsa birkez, hangi surete girse, isteyerek gelirsin Ya da tanıyıncaya kadar gam ve elemle zorla sürüklenirsin O güzeller güzeli, o sultan, aşkın ta kendisi yok başka birşey Öyle bir sihir yapmış, farkında olmadan onu sevmede herşey İstekten çıkıp yıktın mı benliği, sen sultansın artık gam gelmez Ölmek ne demek, sana ölüm yok yürü sonsuza, aşıklar ölmez, Almuti |
aydınlığın en yakın olduğu vakittir...değil mi...
insan işte hep önünü görür ileriyi değil
halbuki görmeyi kesmeli ve bakmalı artık değil mi...
tebrikler