GEC KALMADAN
Bazen bir kulağımızdan girip diğerinden çıkan uçucu sesler, neleri getirip, neleri götürdüğü farkında bile olunamayan...
Bazen de o kadar şiddetle sarsan ki benliğimizi yüklendiği anlamdan ötesini bize dahi taşıtmayan... En vefalı, en zor bulunan, en yanı başımızda, en acıtan, en sevdiğimiz ve hep özlenen, hep aranılan. "Dost " Bazen gün ağardığında gökyüzündeki güneşi alıp dudaklarınıza dokundurtan, bazen de karanlıklar basıncaya kadar söylenemeyen, esirgenen ya da unutulan. " Günaydın " Bazen yanı başındayken, hep seninle olacakmış kadar aşinalaşıp umarsızlaştığın, bazen de kıymetini, önemini, sevgisini ve şevkatini artık ağlayarak özlemiyle paylaştığın. " Anne " Bazen hiddetinden korktuğun, gücünü devleştirdiğin, her türlü sorumluluğu yükleyip de elinle ittiğin, bazen de arkadaş olup, gezdiğin, örnek aldığın, yüreğindeki sınırları sonsuza kadar açtığın, taptığın. " Baba " Bazen "eninde sonunda sen benim olacaksın, bende senin" diyeceğin kadar keskin ve kesin, Bazen de aradığın sonsuzluğa kavuşturacak kadar hem uzak hem de yakın ama senin. " Ölüm " Bazen çok bilinmeyenli bir denklem içinde sürüklenip kaybolup gittiğin, bazen de basitliği karşısında afallayıp, alaya alıp, küçümsediğin, "es" geçtiğin. " Hayat " Bazen torpil de yapsan nafile, süresi başından kısaltılmış bir imtihan, bazen de bir bedende dokuz kez formatlanmış bir yaşam. " Ömür " Bazen saçlarına ak düşene kadar arayıp da bulamadığın en güzel hayal, en büyük armağan, en büyük düş, bazen de bolca bulup insafsızca harcadığın, laçkalaşmış, anlamı kaybolmuş, bir yok oluş bir düşüş. " Aşk " Karnın her zaman tokken, sırtın pekken, gönlün hoşken dahi en büyük açlığın, fazla bulunca değerini bilemeyip, şımardığın, gıdım gıdım öldürüp de yok ettiğin, saçtığın. " Sevgi " Bazen bir kerecik işitebilmek için hem kaçtığın hem kovaladığın, bazen de olur olmaz yerde söyleyip abartarak batırdığın, battığın. " Saygı " Bazen değil, her zaman bütün kişiliklerin boy aynası... Yansıdığın...yansıttığın... " Evet " Bazen acımasızca dudaklarından çıkmasına izin verdiğin insafsızlığın, bazen de söyleyip hem ezdirdiğin hem de altta kaldığın! " Hayır " Bazen tadabilmek için tadını beyazlara siyahlara çiçeklere ve umutlara dolandığın, dolandırdığın, bazen de kurtarabilmek için özgürlüğü, tek parça kalabilmek adına savaştığın. " Evlilik " Bazen gün içersinde cömertçe sunabilecek kadar gönüllere ılık bir meltem, tatlı bir su olup aktığın, bazen de bir kerecik duyabilmek ve söyleyebilmek için seni kavuran yalnızlığa hüzünlerle daldığın. " Merhaba " Bazen seni sevdiğin her şeyden ayıracak korkusu ile duymamak için kulaklarını eze eze tıkadığın, bazen de sabah’ları karşılamak için, gece’lere söyleyip, yıldızlarla allayıp pulladığın. " Allahaısmarladık " Bazen de bir kelimeyi başka bir kelime ile onları da başka başka kelimelerle tanıştırıp, dünyanın en düşünülür yapısını oluşturduğun anlamlar dinamiğin. " Cümle " Cümle? Sahi, cümle dedim de aklıma geldi; Sadece 3 kelimeyi seferber ederek sonra da onları yan yana dizerek yüreğimin sesini de anlamına katarak oluşturduğum en favori cümlemi açıklıyorum; " SENİ ÇOK SEVİYORUM " Geç kalmadan iste! Hiç bir şey zamanında "geç" değildir çünkü.. |