KADER İŞTE..
belki vardım belki yoktum..annem giderken
ben ardından ses edemedim. yürü yürü bu bitmedi bir türlü.. ardını aradığım bir son yeni yeni aralıyordu perdeyi.. 02.03.2004..az kalmıştı hayata uğurlanmama. doğduğum gün aslında ölüm yıl dönümüm olmuştu ki bu kadar eziyeti şimdiden çekeceğimi haber aldım... benimde iki gözüm,iki kulağım,bir kalbim vardı. bende insandım herkes gibi madem bu kadar elem,çile çektim peki ya neden daha fazla görmedim ve duymadım ki bilmek zoruma gidiyordu işte. avuçlarıma bir kuru rüzgar,aklıma ise ben getirmiştim onu.. zordu ama soysuzluğumuda peşine takıp gelmesi, yaşanması imkansız kılmıştı onu... elimde değildi yaşamak zorundaydım.. karanlık sokaklar ya da sımsıcak bir çatı artık fark etmiyordu nedense bilmek zoruma gitse bile... öğrenmemek dahada zorlardı belkide. etrafımda koşuşan çocukların,anne babaların hasretiydim benim elimden tutup ta gezdiren yoktu ben onu bilirim. daha dün gibi hatırlarım her anımı,bilen biliyor, bilmeyende öğrensin bari Ben hiçbir zaman çocuk olamamıştım.. doğar doğmaz yaşlandığımı farkettim.saçlarımda aklar.. yüzümde yılların yorgunluğuyla belirmişti kirli sakallarım herkes benden bi parça alıp götürmüştü,aslında kaderim, on beş’in de vurmuştu beni sanırdım yaşıyorum,ama ne hacet, derinlerdeymiş tek derdim. on beş’inde tanımıştım kader’imi... ama o yirmi beşti gerçekte. hatırlamıyorum nerdeyse artık,çocukluğumun sesini kimi zaman bir sokak serserisi.. kimi zaman da kimsesizliği doladım bedenime isteksizce yaşadım.Bağlamıyordu beni gerisi. ne rüzgarlarlı havalar esti üzerime,üşüdüysemde diyemedim kimseye, kimsem yoktu zaten ne diyeyim kader işte. kaderime yenilmiştim bi kere,ne kadar büyüsemde hep şen şakrak bir çocuk kalbi vardı bedenimin içinde. elimden tutupta beni gezdiren günahlarım vardı,irili ufaklı... ne vakit işlediğimi bilmiyordum onları. ya bir yaz günü,ya da geçmek bilmeyen bi sonbahardı. beni hayattan bezdiren yetim bir kaderim vardı. soyulmuştum bikaç kere,ölüme düğün tuttuğum her seferinde içimdeki sevinç çığlıkları buz keserdi susardım öyle mecburiyetim vardı. bazen soran olurdu,neden niçin diye, her seferinde binevi korkardım söylemeye. boğazıma dizilirdi kelimeler,o vakit düşerdim yerlere. ama elimden tutan olmazdı...ne diyeyim kader işte. ben on beş diyorum ama, o aslında yirmi beşti hayat penceremde. şimdi ardıma bakıp bakıp iç geçiririm.. beynimi tırmalar o günler.. ama ne biçare,hiç bir şey bilmesemde, bildiğim tek şey vardı ki. o da yaşarken bile ölmem di. |
yeniliyor muyuz,eğiliyor muyuz bilmiyorum ama
hayata karşı yaşıtlarımızdan önde gidiyoruz...
güzel bir şiir okudum yüreğinizze sağlık...