BİZ DÖRT KİŞİYDİK.
Sonları vardı ceplerinde soğuyan.
telaşlı bir akşam üstü sefasıydı az sonra kabaran her sabah vardık biz, yanyanaydık ayrı gayrı olmaz... hepimiz birimiz için yaşardık. ne yağmurlar yağdı üstümüze bu yalnız kentte, ne gelen oldu,nede giden vardı bu son seferde. güçlüydük,delikanlıydık hayatın bu zolunda ne terkeden oldu,nede yüzüstü bırakan biliyorduk,bu dostluğu buz tutmaz... ne sırlar vardı içimizde tuttuğumuz ne sırlar. kabarıktı duygularımız,isteksizdi hayat çıkmazı.. dayanmıştık her zorluğa,kollamıştık arkamızı, dünden kalan anı’larımız vardı,bizim yalnızlığımızdı kar’ımız ne güneşler doğdu üstümüze,bulut arkasına girince hatıralar gele dururdu,neşelenirdi hayatımız.. Bi yerden sonra biiti gibi.. arta kalmıştı dostluğumuzun külleri rüzgar al aşağı etmişti hepsini. bir birimizden habersizce yaşayacaktık artık. geçen zaman bunu gösteriyordu ne yazık.. geride kalan onca sır.. onca hatıra öksüz kalmıştı,başlamıştı artık ayrılık. gitgide durmuştu hayat sanki, yarına çıkamayan dün misali. başka çözüm yolu yoktu ama.. hep vardık biz olacaktık,olamadık ne yazık zaman alışmayı öğretmişti ama unutmayı asla. artık yağan her yağmur sonrası çıkabiliyorduk günyüzüne, doğan her güneşin batışını bekliyorduk çaresizce.. bizim için yapılacak bişey yoktu artık.. geride kalmıştı GeNeLGe ne yazık.. belki bambaşka bir yerde,bambaşka şartlarda... ama yine eskisi gibi,yine her zaman ki gibi buluşacaktı ellerimiz. silinicekti artık yalnızlık,ayrılık... YİNE HEPİMİZ BİRİMİZ... BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN OLACAKTIK. |