Ben
Açıl susan açıl!
Açıldı akıl sandığım Meğer terkedilmeliymiş Akıl sandığım... İçi boş bir küfeymiş Akıl sandığım. O sandığın içinde Kendimi insan sandığım... Sormadan ne niye diye Ettim aklımı sana hediye Sormadım verdiğin bela Bu ceza bu acz, ne diye Senin verdin elem Beni sevdiğinden Benim sevdiğim elem Seni sevdiğimden. Ey Oğuz oldun bir Nasuh Sonunda tevben kabulse Ya nefsin bir anda ölse Ya da seni öldürse... Ne yaparsın bilmiyorum Suçun büyük, sevabın yok Yaşadın daima günaha aç sevaba tok... Allah’ın binbir yasağı Şeytannın binbir tuzağı Taptığı Allah sanar Andığı bir buzağı! Buzağından maksadım Şu insan oğulları Kimin için ihlasın Osmanlı torunları... Ağlamaktan gözlerim Kendini birşey sanar Sanki bir tek Allah için Ağlayan o var! Ulan nefis öyle davarsın ki Öyle davar... Beni ateşe atmak için Her an fırsatı kollar. Bir iyilik yaparsın birine Kendini atarsın en öne Tek kelamındır senin Ene ene, ente ente... Tüm dünyayı nimet bilip Oruç tutmak, nerde! Nimete sırt çevirim Ganimeti bulmak nerde... Ol Allah’ım deva derde Şu ruhum serildi yerde Oldu tüm maddeler Gözlerime birer perde. Hem bakışlarımda ferde yok Günahlarımda çok Aczim, fakrım büyüktür Şu bedenim bir yüktür Kaldır omuzlardan... Uyandır beni bu fani Bu kandırmaca rüyalardan Bir şeyhe intisabla Kaldır beni ortalardan Ben bu halle beş yüz sene yalvarsam Yakarsam, ulaşamam ben kendimi yakarsam Ancak bir dostun ile dostluk kurmak seninle Hiçkimse sen değil ama sana vesile... Ya Rabbi şu aciz kulunu affette Şefkat tokatlarınla bir tekkeye tekmele. |