Yazdık Ve SustukÖnce öğretti Sonra Hadi yaz bakalım dedi Şair oldun şiir yaz Yaz şair Yaz, yaz, yaz… Ustama inandım, yazmalıydım Ama ne yazacaktım Anılarım vardı geçmişlere dair Özlemlerim, hasretlerim vardı Geleceğe dair ideallerim Yazdım onlara dair Kimi Anlamsız küslüklerim vardı İnsan olamamışlara katılmadıklarım Bu yüzden şahlanmış isyanlarım Ustam dedi ya Ben de yazdım onlara dair Bastırılmış duygularım vardı Susturulmuş öfkelerim Korkma yaz dedi ustam Korkmadım Yazdım onlara dair Kara urbalı şiirler kara gözlüklerden Lanetler, beddualar, küfürler Lağım sıçanları, leşçiler, kan emiciler İnsan olana yakışmaz ya Yazdım olmayanlara dair Ama çok mu karamsardım Karanlıkta mıydım bu kadar Yani bahtsızdım Yani isyankârdım Küfürbaz Yani umutsuzdum Huzursuzdum, mutsuzdum Yani hiç yaşamamışım Güzel bir şey tatmamışım Dünya bu kadar karanlık, bu kadar yaşanılmayası Öyle karmaşık Yani… Hayır dedim sonra Hayır Kara urbaları çıkardım sırtımdan Kara gözlükleri fırlatıp attım Güneşe baktım Işığa Dağı, bayırı yazdım sonra Doğurgan doğayı, otu, dal budak ağacı Kelebek, sinek, börtü böcek İlkbaharın ılık yelini yazdım, yağmurlarını Ufuktaki güneşi Ve geleceğim deyişini Gecedeki ayı yazdım, gökteki yıldızları Durgun sudaki pullu balıkları Ve rahmet yüklü bulutları Ve yakamozu Ve ebemkuşağını Istrancaları yazdım gülerek; akşamını ve sabahını Menekşeyi, çiğdemi, papatyayı Yazdım işte Şırıl şırıl akan küçücük ırmağı Doğayı Yani toprak anayı Yani babayı ve onlardan olanı İnsanları yazdım Ve içten bir merhabayı Yani insan olmanın dayanılmazlığını Biliyorum Dün vardı ve yaşanmıştı Bugün yaşanmaktaydı Gelecek kaygıları hep vardı Ama On yedili yaşlar da hatırdaydı ve hatıralardaydı Sonra aşkı yazdım ve sevdayı O da vardı çünkü Yaşanmıştı, yaşanmaktaydı Ustam demişti, yaz Yazdım, onun anlaşılmazlığını Şiir değil miydi duygulara tercüman Şair değil miydi duygularla yaşayan Yazdım işte Ne vardı bunda tuhaf olan Sonra Yazma dedi bir gün Yazma dedi ustam; her nedense Doğayı yazma şair; biz onu kirlettik Yazma kuşları; yüreklerini titrettik İnsanları yazma; onları kaybettik Sevecen olma dedi bana Sevme, okşama, kucaklama Bırak Sevgiyi yazma Anlatma, haykırma, bağırma Yani kızma İsyandan kime fayda Aşk mı Sevda mı Yazma Onu ağzına bile alma İçim titremesin bırak, aşkı ağlatma Yuttum dilimi, sustum Kırdım kalemi Eee Ne olacak Onu yazma, bunu yazma, şunu yazma Yırt defteri, at kenara Ben yazmayım, o yazmasın, sus, sen de yazma Eee Kim yazacak Tercüman kim olacak Bizi kimler anlatacak *** Şiiri öğretti Şair etti Şair oldun dedi Hadi yaz Şiir yaz Yaz Yaz dedi, sonra vazgeçti Yeter artık sus Sus dedi Sustuk biz de Sustuk mu İyi öyleyse; biz sustuk, onlar konuşsun Susturulduk mu Yazmayalım; onlar yazsın Bizi onlar anlatsın Anlatmasın; anamızı ağlatsın * Sustum, sustun, sustu Sustuk, kabul ettik Ettik mi Ustam beğendin mi Öyleyse iyi… *** İmdat hey nene Hani, Cin Kerim nerde Gene çıksa gelse Bir akıl verse Yol gösterse… Tevfik Tekmen. 22/Ocak/2008 *Lüleburgaz* |