HÜZÜN DAMLALARI...
yağmurla yürüdüm istanbul u
her sokakta dipdiri ıslanmayan anılarım elem ansızın doldu ruh pencerelerimden gözyaşlarım karıştı hızla vuran damlalara mısır çarşısını dolaştım dıştan şemsiyemi baston gibi vurarak kaldırımlara güvercinler yoktu yoktu yem satıcılar bir çiçek sevdalısını hatırladı gönül eyüp semalarında yankılanan ezanla ince uzun bereliyi aradı gözler şehrin karanlık sokaklarında inleyen sırılsıklam düşüncelerde bir canı özledi can çiçekpazarında güzel yusufçuk olmalıydı çok uzaklarda kanat çırpan üsküdür vapurunun güvertesinde bir buğulu bakıştı benimki gökkubbenin altında masal kente zamanın tünelinde merakla izledi titrek martılar bir kalbin hüzzam nefesini |