USANDIM
Hasret hüzüne boğar, yolun izin beklerim
Cellâdım akşamlara, ağlar içim dökerim Duygular yalın ayak, özlemini çekerim Hayatımı zor eden, bu yokuştan usandım Gönül terazisinde, yazdım arzuhalimi Ne feryadımı duyar, nede bu ahvalimi Yaşanan müşkül hayat, kimse bilmez halimi Yaz baharımı üşüten, ayaz kıştan usandım Sarıldım bu çileye, sürgün gibi yaşarım Diyar diyar dolanır, dağı taşı aşarım Her gün bir taraftan, esen derde şaşarım Acılara gark eden,dertli baştan usandım Kabuk bağladı yara, tas tas hüzün içerken Çektim bunca cefayı ,dikenli yol geçerken Fersiz cılız düşlerim,birer birer göçerken Serime yağan onca,toprak taştan usandım Sesiz sedasız uçtu,bu ömrü çalan yıllar Tipi sardı umudu,menzile varmaz yollar Vefa gelmez kimseden,canı sarmıyor kollar Lokmamı zehir eden,ekmek aştan usandım Görür kör umutlarım,esmez sevdamın yeli Sarı gülün içinde,saklı saçının teli Arayıp sormaz bir kez,ölüye saymış belli Özüme hançer vuran,gözden kaştan usandım IŞIK Dersini almış,yarına boyun büker Yıkılası bu dünya,herkes bir yana çeker Ah deyip de ağlarım,yüreğim hüzün eker Göz yaşımı sel eden,bunca yaştan usandım Azimet IŞIK Şile İSTANBUL not: şiirime yorumuyla anlam katan Gamze DAĞ bacıma saygım çokçadır |