İKİ YAĞMUR KAÇAĞIYağmurlar kentinde yaşıyorduk Bir aşk sığınağında saklanmıştık İki aşk kaçağıydık Biz kaçtıkça bizi kovalayan Bir gerçeğin farkında değilmişiz gibiydik Aslında gerçekti Farkında olmalıydık Ahhhh o gerçek ve sen Yörüngemin uçurumlarında açan Dağ çiçeklerine kelebeklere Ve toprak gözlü delikanlılara benzeyen sen Uğursuz bir baykuş tünemişti Korkunun tam kenarındaydın Sana seslenmeye yetmiyordu gücüm Seni dağı dolduran sis kadar İşçinin alın teri kadar Elinde ki nasır kadar Seni rüzgarın renklerine karışan hüzün kadar seviyordum Seni anımsatıyordu bana meali olmayan nesne Aşina değildik aslında Benim aşina olmamayışım Senin gözlerini uzun zamandır görmediğimdendi Bilipte kaçırdığın gerçekler vardı Sağır kalbine sesleniyordum Bak duy beni diye Sen köy arabasına ciklet satan Sen oyuncak yolu gözleyen Sen tebessümü hiç eksik etmeyen yüzünden Bir çocuğun sevinci gibisin aslında Seni toprağın gıdası su kadar seviyorum Seni düşlerimin aynasını kıran yalnızlık kadar özlüyordum Ben hayatın öznesi değil Aşkın yüklemi oluyordum Seni bekliyordum Ama sen hep gizli özneydin bende Gel gör ki sorsalar bana Yağmurlar kentinde yaşıyorduk derdim İki aşk kaçağıydık derdim Herkes bizi kovalardı Özlemin şimşekler O beklenmeyen ve hesapta olmayan fırtına Herşey kovalıyordu bizi Bir tek sen ve ben kalmışız Hemde çok uzaklardan seslenip Hiç görmediğimiz halde hergün duyup Hergün yaşadığımız Sen ve ben kalmışız |
Usta bir kalemin ve kocaman bir yüreğin hislerini damla damla içime sindirdim...
En kurak çöllerden,En yeşil Kanyonlara Selam olsun..