Yakılmış Ağıtların Aşık Er Tunga’sıyımHayrettin Taylan Rimelleri dökülen dişi bir aslandın Beni yalnız bıraktığın aşk ormanında Sana geldim tutku pençelerine kanatarak içimde hırlayarak sahibini bulan sevgi sözlüğünde seni heceledim ceylanlar içimde kaçarken başka ceylanlar sofra aşk aşk diye toplaşırken ben sana geldim Ezgisini okuduğum türkülerin teliyle ezanını okumadığım gidiş ağıtların seliyle özleminden akortu bozulan sazın sözüyle haykırıyor sensizlik otur dinle hangi yıldızın perdesindeyse gece nefesle ,hevesle ,ömürle yıldızım hecene ışığı kaldırsam karanlığımda sen aydınlacaksın ansızın vuruluyor her halin çıkmaz bekleyişin patikalarında koşuyorum sana yıktın içimdeki bitirilmiş vuslat duvarını dizdim yeniden sevgiden binamı görüyor musun uzak kalışların gölgesinden dedim ya sen rimelleri dökülen dişi aslansın yalnızca terk etme pençeni kullandın oysa cesur yürüyüşlerinle gelmeliydin cennetime yeniden Kevserlerimden kana kana içmeliydin |