SessizlikÜrkütücü bir sessizlik vardı, Sıra,sıra dizilmiş taşlarda … Dikkatlice baktım onlara. Sesime, ses verin, Tanıtın kendinizi bana: Neleri yok etmediniz dünyada… Yıkın, yıkılmaz sandığınız bu taşları. Neden bu kadar sessizsiniz? Çekilmişsiniz inzivaya. Burası sessizlik diyarı, Yıllar, haftalar,günler aynı… Geldi,geçti düş misâli. Duyduk buranın korkunç çığlığını, Kıramadık, kırarız sandığımız taşları, Kıpırdatamadık bağlı olan kollarımızı. Uzun, uzun düşündüm başım yerde; Başımı kaldırınca gördüğüm servilerdi. Taşların kenarında ki gölgelerdi. İçin, için ağlıyorlar göz yaşları seldi. Sessizlik ehliyle beraberlerdi. Bize şahit oldu bir gece kuşu, Uzaklaştı feryat ederek… Şükran Beşışık |