SOYULUR KABUĞU DIŞIMINBen ne derim şimdi Nasıl söyler Bu günüme dünümü, Boynu eğik sevdam Gün zor bana Kor bana Gün eyvah Külü basar içimi Eski yangınların Ürperir tenim dünün nefesinde İpi kopar salıncaklarımın, Sevdanın arka bahçesinde Farkında lığımda gezinen Duygularım tepe taklak Bak... Aynı taşa takılıyor ayağım Suları çekilmiş deniz gibiyim Eski bir yüz, Bu günümün penceresinde Bilemem kim fırtına Kimin dalları kırık Kime dilsizdir sayrılık Ne yaparım şimdi Ne derim... Nasıl derim Sancıları sıklaşır Kara haberin Zorum olur tutunmak bakışa Tükenmek Tüketmek Ya da bırakmak kendimi akışa Belkisi doğru Belkisi yalan Belki karmakarışık, belki durağan Gelgitler h/içlenir ikili aralıklarda Gelgitler, Yukarı, aşağı Dala yürür su, Kökünden dünlerin Soyulur kabuğu, İflah olmaz dışımın Alev alev yanar yüreğim, Soğuğunda kara kışımın İki dünyayımdır şimdi, İki sevda Gidip gelirim Bin bir gece masallarının Uçan halısında Yağmur damlası olurum düşemeyen Dünlerim bir buluta tutunurken Bin evet döner dilimde, Bin hayır Düşlerim ikiye katlanır Şartlanır Kaldırmaz yüreğim Ben nasıl söylerim, Bugünlere dünümü Uçurumlarla söyleşirken, Bir tuhaf içerim Ne derim Ne ederim Basamakta benimdir merdivende Çıkarım...inerim Biterim... suadiye.2006 Demir Mutlugil |
Bugünlere dünümü
Uçurumlarla söyleşirken,
Bir tuhaf içerim
Ne derim
Ne ederim
Basamakta benimdir merdivende
Çıkarım...inerim
Biterim...
bitmemek dileyi ile kaleminiz daim olsun
tebrikler