Ellerinde Sopaları Vardı HaytalarınEllerinde sopaları vardır haytaların Ellerinde sopaları Bir çocuk atladı duvardan Kerpiç tozaldı Toz toprakta karartılar Titredi zakkum çiçekleri Her akşam üzerlerinin keyfi Küçücük çocukların Sona kalan oyun sesleri Ellerinde sopaları vardı haytaların Kapılar kıran Ve türlü bahaneleri vardı kapı kıranların Kırıldı dalları zakkum çiçeklerin Ve soldu nice çiçekler Nasıl bir oyundu bu Hangi düvelin haytaları Kimi kimliği meçhul Ne idükleri belirsizdi girenlerin Ellerinde sopaları vardır haytaların Işıkların düşmanları Her dönemin hep karanlık insanları Kilidi vurup da kapının ardından Büküldün mü yatağında yorganında Uykuyu fırsat kollar Gölgelenip pusulanıp ardından Evvelinde hanene Ahirinde ruhuna damlarlardı Ellerinde sopaları vardı haytaların Görüntü o ki Geçmişte de bu günde de zaman onların Hey insanlık Akıl bir Akıl birlik olsa Yarınlar var daha Gözler görüp kulaklar duysa ve dahi Diller konuşsa Yarından sonrasına yarın dün Dünden sonrası da bu gündür bu gün Sadece biraz düşün Ellerinde sopaları vardı haytaların Sen Sopasız Sen Arlı Sen Yurttaş Sen işine iş eşine eş Sen Arkadaş Sen Her yolda aynı yola yolcu Sen tüm zamanlarda Tek olan doğruya yoldaş Ellerinde sopaları vardı haytaların Onlar insanlığı Binlerce yıldır aç bırakanlardı Haksız Arsız Hırsız Ellerinde sopaları vardı haytaların Ellerinde sopaları Siz ve biz Şükür ki sopasızız İyi bilirler Kim haklı Kim haksız 17 ocak 2010 Denizli |