Maziye Mektuplar
biliyorsun
artık mevsim hazan nilüfer mevsiminin sonundayız yakın mazinin avuntularına tutunmuş hayatları yaşamaya devam ediyoruz özlüyoruz belki de kimsenin kırılmadığı anları konuşmayı reddederek susuyoruz ıssızlığın valsında birbirimizden ayrı ve habersiz devam ediyoruz yaşamaya evet biliyorum hiç birlikte olmamıştık ki savaşlarımızdan sağ çıkabilmeyi başardığımız günlerin hatrına oysa ki bir yere varamıyoruz hep bilindik yollara çıktığımız halde bu yolların sonunu bulamıyoruz nedense belki de nilüfer çiçeği gizleniyoruz görünmez olabileceğimizi sandığımız maskelere bürünerek ağır çekimde ilerliyoruz yeni ufuklara yelken açarak bizden biz uzaklaşıyorsa gitgide düşünmeliyiz neden bu kadar aciziz sevgiye karşı biliyor musun aslında böyle konuşuyor olabilmeme şaşırıyorum anlıyor musun oysa ki ben hiç kimseyle seni konuşmadım hep anlamsız ve yabancı kelimeler dinledim sensizlikte sensiz kör ve dilsiz kaldım artık ne neyi fark ettim biliyor musun bugüne dek hiç kavga etmedim hiç haykırmadım tek kavgam sessizlikle oldu anlıyor musun yabancıyım tüm yüzlere yabancıyım konuşulan ve yazılanlara belki de bu yüzden sevmedim bu şehri bak şimdi yine ne söyleyeceğimi bilemedim galiba suç bende günah bende günlerim hep seni düşünmekten ibaret olduğundan kedime hayret ederek yazıyorum sana biliyor musun dışarıda yapay göletlerde nilüferler çoktan soldu malum hazan mevsimindeyiz loş bir rüzgar esiyor duyuyor musun yıllar evvel de bir rüzgar esiyordu bu saatlerde karanlığın gözlerime çöktüğü başka bir şehirde eskimiş bir hikayede…. |