MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI
günlerden pazartesi,
klasik bir istanbul sabahı, gordon boyu spor yapan üç ,beş hanımefendi, nerde olduğumu soracak olursanız: ’yer üsküdar ’ imam da saatini saptırmadan okuyor ezanı, hüdai hazretlerinde dua eden bir iki kişi, oltasını denize fırlatan bir balıkçı, belliki çinekop çekme derdinde , ’taze taze simitler’ diye bağıran bir simitçi sesi ile, ’harem harem ’ diye bağıran simsarın sesine eşlik ediyor sanki ve bir anda korna sesleri, vapurlardan siren sesleri, bir bütünlük içinde senfoni orkestrası gibi, uyum ve ahenk içindeler, allahtan mesaisi geç başlayan dilenciler yok, yol kenarından aldığı karton parçasını kendine yatak etmiş, kimsesiz yaşlı amca fırının bacasına yakın, başucunda bir iki dilim ekmek, insanı aptal eden bu manzara karşısında, vapura biniyorum o an, az önce üç beş kuruşa aldığı simiti parçalayıp, vapurun arkasına takılan martılara atıyor, hayvansever bir vatandaş yanımda oturan, ingiliz bayan turistin , bacakları bir hayli açık, belliki karşımdaki rontgen etmeye müsait adamın , gözlerinden kaçmadan bakıyor , hemen arkamda sesi yükselmiş , takım elbiseli bürokrat emeklisi zat, hükümet aleyhine atıyor, simsarın ’ çay var, çaylar ’, belliki sesinden rahatsız değil altılı ganyanda bugün tüyo yok anlaşılan sigara yasağından rahatsız , bir off bir öfke yasa eleştirisi yapan , bir pisikopat ruhlu genç, kahkaha sesleri bir anda, belliki eften püften bir espiri,denilirse iki kız, beş erkek entel görünümlü, ellerindeki lüks telefonları ile ön plandalar bir anda, ilk keşfedilen dolmabahçenin resmi çekiliyor, makyaj yapan bir hanımefendiye , insanın gözünün takılmaması ne mümkün? saç beyazları yok, belliki dip boyası yeni yapılmış, elindeki bir kova balığı satan bir balıkçı, ’istavrit on lira’, belli rant peşinde, ağzını bıçak açmayan teyzemin karizmatik yapısı, ilgi alanı oluyor bir anda, vapur yanaşmadan atlayanlar, ya tramvay,ya otobüs , bir koşuşturmaca elindeki çiçek ile manitasını bekleyen delikanlı, belliki ilk buluşma, adres soran yok bugün, herkes gideceği yeri biliyor, biz her gün işe bu şekil gideriz eve dönüşte de , kimimiz iş sarhoşu ,kimimiz alkol sarhoşu ,döneriz ... HASAN ALTUN ÜSKÜDAR/İSTANBUL 18/01/2010 |
:)) ben istanbula hiç gitmedim.
içinde istanbul olan bir şiirim var ama
hiç gitmedim.
fakat şiirinizde yaşadım desem yalan olmaz
adeta dolaştım içinde
ve finalde hoşuma gitti
sabah ayılırken işe gidiş yolu
ve akşam dönünüşü
sizçe hangisi güzel :))
tebrikler güzeldi