SENİ SEVİYORUM
sensizliği düşünmek
bilmem ama hasretinlemi yaşamak yaşamak için, yaşamak doğduğun için .yaşamak tarifini edemediğim anlamı olmayan yaşamak nefes aldığın için ,yaşamak inadına ve zoraki... bir gün hatırlarmısın sevgilim bana ne söylemiştin sevgiliyi tarif etti cümle alem birde sen edermisin diye: o çığ gibi coşmuş ,ırmak misali akan enginlerine sığdıramadığım yüreğimle ıslak tebessümlerle yanağına bir buse vermiştim hatrlarmısın sevginin adı o günden beri buse olarak kaldı... seni anlatmıştım sana saçlarını rüzgara savruluşunda, bir kum tanesi gibi savrulup özgürlüğümü, gözlerime bakarken ,gözlerimle gökyüzündeki yıldızların parlaklığını, ellerini tutarken ,ellerimde toprağın suya susamışlığını, tenine dokunurken tenim de, bedenimi örten bir yorganın sıcaklığını, dudaklarım da gördüm dudaklarının nemini, yaşamak için di yaşamak, senin için yaşamak... ve okuduklarımın her satırında gördüm aşkı sevdayı yanan tutuşan ateşi gördüm, çiçek bahçelerini gördüm. kasımpatıları.laleleri ,dağ çiçeklerini sevgi ile büyütülmeye muhtaç boynu bükük gelinciklerde gördüm üzüntünü, asla görmedi sensizliği toprakla tohum gibi, etle kan gibi, gece ile gündüz gibi, bedenimi doyuran ekmek aş gibi seni anlatmayı tarife etmiştim sevgilim seni sana. anlamak sensizliği ,şimdi ne kadar anlamsız, ve ifadesiz ,tanımı olmayan ben için yaşamın anlamsız boşluğunda , kanatsız kuş misali biçaresziliğimi gördüm içtiğim şarabımda aradım, gezdiğim dağlarda ,kırlarda, ovalarda ,aradım, içtiğim sigaranın dumanında aradım, hücreme süzülen bir ışık, huzmesinde aradım, ama bilesin bedeninle ,bendenimde tek bir vücut, yüreğinle yüreğimdesin... sensizliği bile hasretinle senle olmak yaşamda ,seni aramak coğrafyalar farklı da olsa korkmadan haykırmak, iç içe olan doğayı bozmadan senin bozulmadığın gibi yaşamda ve tekrar haykırmak sana seni seviyorum... HASAN ALTUN |