Ayrılırken!
Şimdi geri döndüm söylemek için bunu
Sisli bir öğlen gökyüzü buğulu Düşündüm durdum, birtürlü bulamadım yolunu Cezada acıda nedense sadece gururumdu Bindiğim otobüsde düşündüm, gözlerim kapalı Uykusuz bir gecenin ardından neyi anlamalı Bu son söyleyeceğim sabrım kalmadı Kırıldın gururum seni neyle sarmalı Artık kapıdayım çalıyorum zili Geriye dönüşü olmayan bir yolun bedeli Ne aklım kaçık ne davranışım deli Birtek söyleyeceğim o söz dilimde sevgili Sen açtın kapıyı gözlerin dalgın Farkındamısın, esir bir yüreği ağırladın Belki umudun yanlıştı kendime kandım Gerçek bu olmasın diyorum, gerçek bu; duyamassın Küçüksün işte sen, küçüçük yine gördüm bunu Suçluluğa taktım yüreğimdeki kelepçenin kulpunu Utandım, gözlerine bakmamak için büktüm boynumu Şimdi bugün buradasın ama kim bilebilir sonunu Duymak istemiştin o sözü daha ilk günden Masum, tatlı tatlı gözlerime baktığında sen Bunu ben söyleyemezdim şimdi bilemiyorum neden Gerçeklerin o sevgiyi ezen anlamsızlığındayken Sevginin kapısı yok girsem içeri Ayrılığın faturası yok ödesem bedelinl Tutmakda çare değil bu saatden sonra ellerini Bu benim sevgim bilemediğim seninki Yine geldin oturdun karşıma aynı koltukta Yalnızlık çıkmış duruyor sarp bir kayalıkta İlk gözlerin anlatıyor sen anlayamasanda Söylemek zor, umut bir yürek atımında olsada Akşamın sessizliği yavaş, yavaş üzerime çöküyor Gerçekler neden bukadar çabuk ölüyor Umudum sessizce duyulamayaçakmış gibi ağlıyor Gitsem çaresi yok, gözlerin yüreğimin cebinde kalıyor Söyleleyimmi diyorum sana onun anlamını O çözemediğin satırlarda neyi anlattığımı Hep dilimin tutulup kalemimin yazdığını Anlat diyorsun konuşmadan anlamını Yine suskunum konuşturamıyorum diliml Yazacağım iki kelime, elime alıyorum kalemi Yazıyorum küçük bir kağıda bin yıllık kaderimi Hepsi bu<seni seviyorum > okuyabildinmi Gecenin onbiri neden yatağa girdin sanki Bu sevdiğim için çektiğim acılara bir bedelmi Son veda son ayrılık dönüş yok belki Şimdi şuan yüreğimin cebine koyduğum gözlerindi Alıp götürebildiğim birtek gözlerinin hayali İSTANBUL 19 OCAK 1996 Nihat BAĞCI |
Ayrılığın faturası yok ödesem bedelinl
Tutmakda çare değil bu saatden sonra ellerini
Bu benim sevgim bilemediğim seninki
yüreğine sağlık.okumaktan zevk aldım