Ay tutulması/ güneş yıkılmasıyırtılan bir yalnızlıktan çıkan soluksuz bir sonsuzluktun yelkenlerin lanetlendi açılamadın açıklara ama sen saçların saçlarındaki kızıl çığlık gülüşündeki mavi uyku bakışlarındaki yaşamak şarkısı/ ve benliğinle kanayan bir yalnızlıktan çıkan sessiz bir sonsuzluktun nasıl vazgeçilir sen sen diye nefes almaktan ama bil ki yağmurlar cinnet getirdi buralarda rüzgarlar geri çevirdi ben sana fırtına söyledim kasırga dinledim iklim hüküm giydi mevsim mevsim müebbet yeşerdi yosun raconu kaldırımlarda şimdi nerede saklanır ölü bir hücrenin kadavrası bir şehrin anatomisi hangi sürgün lehçesinde ’kimlik yerine geçmez’ yine de bakma sen ayrıntılı şifre bilgilerine tanımla parmak izini göçtün çünkü acemi bir keman sesinden akortsuz, yazık bir piyano tuşuna oysa sen değil miydin sonsuz bir haritadan zincirlenmiş bir coğrafyaya damlayan nasıl vazgeçilir sen sen diye adım atmaktan ama bil ki yıldızlar cinnet getirdi buralarda evren geri çevirdi ben sana ay tutuldum/ güneş yıkıldım dünya hüküm giydi çığlık çığlık infaz doğdu/ kara-sarı mecra... hüzne benzer akşamlarda... Ali Kemal Tanyıldız |
yıldızlar cinnet getirdi buralarda
evren geri çevirdi
ben sana ay tutuldum/ güneş yıkıldım
dünya hüküm giydi
çığlık çığlık infaz doğdu/ kara-sarı mecra...
hüzne benzer akşamlarda...
Yureginize saglik