Gerçeğe Doğru...
Gerçeğe doğru…
Yine yorgunluğun pençesinde bedenim Gözlerim dalıp dalıp gidiyor çok uzak yerlere Ellerim, sıcak bir alevin içinde durmakta Sen yoksun, sensizlik en acı haliyle gülümsemekte Yalnız şehirlerin, soğuk kaldırımlarında, İnsanların koşuşturması başımı döndürüyor. Nereye gidiyorsun ey beşer? Bu yolculuğun adı nedir? Nedir bu amansız savaşın, vuruşun, vuruluşun Nedir ?...nedendir ?... Hayat, anlamlı bir yolculuk aslında, Hiçbir şey tesadüf değilken asılda Var olmak boş bir olgu olamaz kitaplarda Alemler, bir imza değil mi sayfalarda ? Sen bir gerçekliğin adı değil misin batılda ? Neden bu duyarsızlığın cehaleti ? Var olmak sadece varı bilmek değildir Varlığa giden yolda mum gibi erimektir. Her şey olabilmek hiç olmakla mümkün Yokluğun varlığında var olabilmektir, Benliğini bentlerle çevreleyip, Ruhunu gerçeğe teslim etmektir varlık… Aşk ne denli güçlüyse yüreğinde, Gerçekte o denli yakın olurmuş insana. Hoşlanmak, sevmek, aşk güzelde, Özlemim bunlarında ötesinde olana Varlığa giden yolda düşmeden, bitmeden, Yokluğa yitmeden ulaşabilmek için Hak olana hayranlık gerekmekte… Gerçeğe hayran olabilmekte… Bu asıl olmayanların gerçekteki batıllığı Siyahın, beyaz. beyazın ise siyah sayıldığı Aşkın, hayranlığın bilerek yalanlandığı alemde Gerçekliğe doğru göçü başlatmak ve Var olanı dilemektir tek çare… Var olanı dilemektir… Hatip ÇİÇEK |
Yüreginize saglık
Çok saygılar