GÜLHANE
Kimi üzmezki şü gördüğüm manzara
Keder yağmuruyla ıslandı gönül bahçem, Neyleyim, yine düştü ahu-zara. Haline bak Gülhane Ne idin ne oldun. Yaşandı tarihin çarkında binlerce badire, Belli ki bu hengamelerde artık sen de yoruldun. Güreşti nice yiğit pehlivanlar Cihana örnek simgesi mertliğin. Cirit attı şöhretinin ustaları, Mekteb’iydin eğlence ve cömertliğin. Sende gördü alem-i cihan, Şu eşsiz güzelliği. Gönülleri sevgiyle kuşatan, Sendeki gül bahçeleri. Saraydan bakan Han’lara Sundun ilham ve hikmeti. Asya dan Avrupa ya, Bu hikmetle hükmetti. Tanzimat denen ferman, Senin huzurunda okundu. Sinsice büyüdü düşman, Milleti içten vurdu. Karar vermiş bütün alimler, Sen dünyanın güç merkezi. Baş Öğretmen’de ilk dersi, Senin gölgende verdi. Çok darbeler alsada Dimdik ayakta surlar. Her köşede bir çirkinlik, edep adap bilmeyen, ahlaksız ...lar. Çağdaş nesil yaptılar, meydanda sarmaş dolaş, Açığı, kapalısı edepsiz ki edepsiz. Medeni olmak için verilmeli uğraş, Saygı haya nafile, yetişmiş densiz. Tarihin izlerinden belirlemeli yolu Ne ibret, ne ders almak bir yana. Bu gidiş hüsran, bu neslin sonu, Amaçsızca bir yaşam, bakarsanız neyana. Rengarenk laleler bükmüş boynunu, Ar, namus arama unutulmuş ne çare. Umurundamı geçmişi, bilmez soyunu, Karanlık girdabına düşmüş biçare. Kendine gel Gülhane, kükre yeniden! Acılı mazlumlara eller uzansın. Medeniyet yayılsın ilim deryasından, Doğruluk, dürüstlük, sevgi kazansın. Suskunyolcu |
Ne idin ne oldun.
Yaşandı tarihin çarkında binlerce badire,
ANLAM DOLU MISRALARDI
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
SAYGI VE SELAMLARIMLA