toprak bakışlım...
Senin gözlerindeki sis
benim hayatıma karıştı.. dağların üzerindeki gri bulutlar benim beynimdeki sana ulaştı... sen öyle bir duygusun ki içimde en duygulu tanımların bile üstün de adının konulamadığı nadide bir mücevher ve değerini yitirmeyecek olansın her devirde... senin gözlerin orman kokulu... buram buram toprak kokar herbir bakışın bazen öyle deli çağlar ki gözlerinde ki deniz bulutların hırçın çocuğu düşüverir gözünden... senin gülüşlerin ebem kuşağındaki saklı renk her yağmur sonu bir yanlış düzelir tebessümünde vee seni görünce anlıyor ki insan gökkuşağı yedi renkten çok daha öte... bir alev bu yavaş yavaş ,acı ve hüznün çizdiği lakin küllerinden yeniden doğar anka kuşu misali senin gönül kafesine kanatlanmış ben inatçı aşık sen içeride mahkum,ben dışarıda tutsak... eyy!! gelişine tesadüf diyemediğim kaderim... bana bir yer söyle senin olmadağın rüyalarıma girmediğin tek gün ve saniye seni düşünmediğim sebebi yok sen aklıma gelince ki gülüşlerimin vee bir zaman söyle: güneşim diye her sabah senin doğmayacağın... hesabı,kitabı yok matematik bile çözümsüz fizik kurallarına aykırı bizim bu yaşadığımız oksijenle hidrojenin birleşimi kadar basit değil aynı suyu içsekte mümkün değil kavuşmamız... sen bir doğa harikası,başka bir boyut ben gözlerine mil çekilmiş zavallı bir kulum açılmasın hiç gözlerim toprak bakışlım sen sarıp sarmala beni,koynunda uyut... |
senin gönül kafesine kanatlanmış ben inatçı aşık
sen içeride mahkum,ben dışarıda tutsak...TOPRAK BAKIŞLIM...
çok güzel yorumlanmış enfes bir şiirdi..Zaten şiirde farkı fark ettirmek sanatıdır,Cemil Meriç ifadesiyle de farkı fark edip anlamakta "bir fetihtir" der.
Bazı imkansızlıkların da altı çizilen satırlarda,çaresizliklerde gizemliliğini koruyor...Kelimeler içinde..Elinize sağlık olsun efendim..Hüseyin DAĞLAR..