Akyurt
Güzel başkentimin şirin ilçesi,
Ömre ömür katan diyarsın Akyurt… Henüz işlenmemiş altın külçesi, Hem de tam yirmi dört ayarsın Akyurt… Havanda öfkeler yeisler diner, Kalplere mutluluk duygusu siner. Yüzünü mümbit bir ovaya döner, Sırtını dağlara dayarsın Akyurt… Tan yeri ağarıp sabah olunca, Şarkı söyler kuşlar kendi dilince. Kara kış yorulup bahar gelince, Her yeri yeşile boyarsın Akyurt… Soğuğun ayazın olsa da biraz, Etmezsin bolluğa zerre itiraz. Elma armut vişne kayısı kiraz, Aleme bereket yayarsın Akyurt… Seni cennetten bir köşe deseler, Sığmıyor hayale düşe deseler. Yurt edin keyfince yaşa deseler, Sen bu övgülere uyarsın Akyurt… Sevgiye mekansın barışa zemin, Yeri yoktur sende hüznün matemin. Bayrağım burcunda huzurlu emin, Sanmam bu halinden cayarsın Akyurt… Gerçi şimdi muhtaç değilsin ele, Seni bekler lakin pek çok merhale. Dumansız bacalar çoğalsın hele, Ününü uzaktan duyarsın Akyurt… Yükselme azmine atmış çengeli, İstikamet doğru gidiş dengeli. Çağdaşlık yolunda birkaç engeli, Atlamak için gün sayarsın Akyurt… Hakkın takdirince hazan erince, Çalınca gurubun rengi turunca, Vakit tamam olup kalbim durunca, Beni de bağrına koyarsın Akyurt… Veli BOSTANCI |