Şehir Söylenceleri -I-
Az sonra caddeye serin bir yağmur düşecek
Ve saatin çoktan Terminallere terk edildiği bir vakitte İkinci tekil şahıştan kurduğum tüm cümleleri bir paranteze alıyorum. Bu hazirana dolu yağmalıydı hiç olmadık bir yaz buzul değinmelerle kuğuları anımsamalıydı. Taneciklerini toplarken gölün, asfalt. Adımlarını yıkamalıydı tuz ve buz. Az sonra caddeye serin bir yağmur düşecek. Namlunun alnına değen kurşuni bir öpüş gibi kanamalı. zeynep haziran ’09 |
Kaç sevda gecesini bırakmıştım öbek öbek avuçlarına.
Ya kulaklarına fısıldadığım yalnızlık öykülerim.
Senli terkedişler mi hep alın yazım.
Kaç bahar, kaç güz daha bekleyeceğim nefesi yitik terminal bankolarında.
Ya senli düşlerimin sonunda vuslata ereceğim,
ya da seslenişini bekleyeceğim çığırtkan zebaninin.
Belki de gelmeyeceksin...
hayallerimi göndereceksin yamalı bir bohçada...
***
"...Söylence öyküleri içinde buluşunca şiir gözlerinle söyleşmek dileğim..."
***
Bu sözler insanı zorla şair yapar.
Şair olamasa da şiir yazmaya çalışan bir garip adem eder.
Sevgim ve saygım çokça...
Muhabbetle ve dostça.