Dört Unsur/ Toprak -I-
I.
Toprağında sancısıyla Boylu boyunca uzanan enlem ve boylamında yerkürenin Döneşen zaman çan eğrisinden Düşlemsel bir diagonalde Çizilen seyri Eğnim ayalin hayali karılan İnce bir tül olmalı İpliği gümüşten Telkari bir hırka gibi giyindiğim Geceyi çağır! Ayın dolu yüzü Eğildiğim toprağın delişmen kokusuna Salınan içten salkım saçak bağ dokusu Bir ip kesiği kadar ince bir hat Yarılınca derin Kanın akış yönüne Geceyi çağır! ayın aydınlık yüzü ve karanlık anlat gümüşi Bir aydınlığın öyküsünü Kırılgan bir nakşın Ebruli halini… “Çocuğum! Çağırdı ölüm. Oysa kabusların bir merhalesi vardı. Ve cinlerin ayakları kadar izlerinden mükerrem. Çocuk çağrıydı. Göğsüne düşen bir ağırlıktır hayatın çocuk, oysa yaşam bir karabasan dendiğinde gözkapaklarında bekleşen iri iki iristi yağmurlu. Ağ sesi ile varolmanın ve boşluğu yararak doğumdan arta kalan bağım düğümlenen özlemi göbeğine dünyanın. Tüm kasabaların yolları bağlayan bir haritası olmalı mı izleyen ve izlenen bir seyir defteri gibi açık şehirlerden zamane denilende? Zaman oysa oya, dizelerken dizimden toprağa söz izi bıraktığım. Ey çöküp alnımı değdiğim yaradan! Çocuğum! Aydınlığın ve karanlığın tam da orta yerinde bir cevap gibi tüm yanıtlara selim.” II. Gece ve İniyorum Toprağa. Ayın aydınlık yüzü Ve karanlık. Ve cümle haşarat yeryüzünün. Oylumunda Saldığım köklerimin derininde Özüme dip mağmaya yakın Ne rüzgarın, ne suyun eriştiği bir katmana Açarken çiçeklerim Ellerim! Ah ellerim soluğuma Çamuru karıp bir yalın biçimi, için. Ay ışır. Cam küreler tınısından Hece. “Şimdi sesinin renginden ellerimi kattığım hayat ayalin göğsüne değen nar lekeleri gibi kan, bin nefes bir can için. Açılır surların kapısından kuleler. Ve her bahçenin bir kuyusu, her kuyunun bir kule oyuntusu gökyüzüne yücelen ki varlık. Sorular defterinde suali zor yanıtı aramada iken melekeler omzumda omurgasından bir el, ahval-i zailim. Tüm sesler sessiz olunduğunda Vakitler vakitsiz Aşkın emsalsiz bir boyutudur gece. Gündüzün seherinde yürümekteyken adımların alametinde Solurum soluksuz neyse o! ciğere düşen salkım saçak bağ içinde zerre hava bir yangıdır yürümekte kabarcık. Aşk ile... ateş, hava, su ve toprak Dört unsur üzre ismin ” Toprağım, toprağım... Zeynep/ Mayıs- 2009 |
Muhteşem yazıyorsun,
Sevginizle bu dunyayi guzellestirmeye devam edin lutfen.
Sevgiyle..