136
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
7522
Okunma
ölüm dü ayrılıktı hepsini tattı bu can
Yanıp yanıp sönerek küllere karıştım ben
Vurduğun fiske ile yıkılacağımı san
Kahır dolu aylara yıllara alıştım ben.
İhtiyaç duymuyorum göz yaşımı silmeye
Merakta etmiyorum yarınımı bilmeye
Her gün şu yüreğimi dilim dilim dilmeye
Ustalaşan ellere kollara alıştım ben.
Baş koyduğum yastıklar yaraladı yüzümü
Gecelerin sabahı gama açtım gözümü
Öyle zalim ki talih geçiremem sözümü
Hep avutan aldatan fallara alıştım ben.
Hiç şaşmam yeşermezse ilkbaharda dallarım
Düşmedi düşmesin de gülizara yollarım
Çürüdü sandığım da pembe yeşil allarım
Bahtım gibi kapkara şallara alıştım ben.
Çilesiz geçen günü görmedim ki özlesem
Gelecek olanım yok yollarını gözlesem
Açmıyor ki güllerim bülbül ile sözlesem
Tuttuğumda kırılan dallara alıştım ben.
Kaldırmadı bağrımdan felek kara taşını
Biraz gülecek olsam çatıverdi kaşını
Silsin dedi bakalım kim silecek yaşını
Mahzun üzgün biçare hallara alıştım ben.
Gözyaşımdan ıslanan nice mendil kuruttum
Derbeder yüreğimi yine kendim avuttum
Yosun tuttu bu gönlüm sevmek nedir unuttum
Beni bana küstüren kullara alıştım ben.
Bin yara var bağrımda binbir olsa ne çıkar
Ne bu beden acıdan ne acı benden bıkar
Bir söz var ki insanı vurur temelden yıkar
Zehir ile karılmış ballara alıştım ben...
Şiirime mükemmel yorumu ile can veren Sevinç İNAL hanım efendiye kalbi teşekkürlerimle...
5.0
99% (70)
4.0
1% (1)