VER HADİ BİZİ ATEŞE BAKSANA YÜREĞİM HALA ELLERİNDEBir kelebek ölüyor ayazlı bir zemheride ellerimde Ayrılıklarda üşüyor sevda türkülerinin ateşleri Hırçın dalgalı bir denizin nakaratı Yalancı bir yakamozun koynunda susmuş. Fayı kırık yüreklerde kol gezer şimdi Azrailler Ve tüm ağıtlar sandık lekeli artık Mum aleviyle oynayan bir deli volkanın öyküsü işte Yetmez ki yarını soluyamayan bebeklerin düşleri bu alevlere Hakkıma düşmeyen bir gökyüzünde bir yıldıza tutunmaya çalıştım. Lal bir dilin suskunluğunda ölü ceninler doğurdum aşk diye Beceremedim gülüşlerine sakladığın yalancı cemrelerde çiçekler açtırmayı Beceremedim kefensiz isimsiz kabirlerde tek başına soğumayı Utanıyorum ilk defa seninle soldurduğum düş pembelerimin soluk renginde Sevgimin her sokağını ömürlük yüreğimi kiralayan bir iblise verdim. Ver hadi bizi ateşe Küçük bir kıvılcımla bir yangın yeri telaşıyla sarılmadın mı ihanetine? Bir kibrit yanığı sevişmelerde kaybetmedik mi umutlarımızı zaten? Ver hadi bizi ateşe Yoksa yüreğime dokunan her hevesi yakmak zamanı şimdi Hadi dur yapma diyecek kadar yürekli olsana sende Tutsana ellerimi korkak Duysana bak bir yangın sesi ötelerde Uzak bir kızılın gölgesinde ömrüm yanıyor. Bir boş sayfa öldürdüm yine seni yazmasın diye kalemim Avuçlarından içerken sevdam idamları Cennetlerim şimdi bir siyah göç mevsiminde Bak ayak izlerinde ölmüş meleklerim. Boş serseri gecelerin sorgulamalarında tutsak nefeslerim Ağır bir iç kanama yüreğim kanıyorum. Uçuklamış bak sessizliğini solumaktan dudaklarım Yüreksiz bir kar tanesiymiş aşkın Çıkan ilk güneşte eridi işte Bana hayatı sorma bundan sonra sakın artık ruhuma çoktan öğrettim. Sonsuza kadar sevdaya üşengeç bir gölgeyle sevişmeyi Ve sen sadece giderken götürdüğün nefesime söyle Ne sensiz ne nefessiz yaşanmıyor. Ne kadar uzağım sana sence? Baksana hala yüreğim ellerinde yanıyor. |
ortaya herzaman oldugu gibi muhtesem bir siir cikmis
tebrik ediyorum