SERZENİŞ
...gecenin ilerleyen saatlerinde
Aralanmak bilmez bu zifiri karanlıklara inat, Sağır bir sessizliktir etrafıma dağılıp giden, İnsanlar bihaber, insanlar ölüm uykusunda. ...ve bu şehir; Bizi bir araya getiren, biz kokan bir şehir, Utanır şimdi yüzüme bakmaya, halimi sormaya. Bir yabancı gibi yanımdan geçip uzaklaşır, İnsanlık nedir bilmeyen kuru bir kalabalığa karışır. Biliyorum, şu an başka bir hayatın düşündesin, Yaşamak zorunda bırakıldığın bir hayatın. Bense, geçmişin kollarında aynı yerdeyim. Yüreğimi delip geçen umutsuzluğun pençesinde. Elimi uzatsam ve gel desem her şeye rağmen, Bu bir haksızlık olur, tıpkı yaşadıklarımız gibi. Bir yangındır içim, günbegün alevlenen, Bütün çabalarıma inat bir türlü sönmeyen. Bilmem ki zaman neyi gösterir, yolum nereye varır, "Öyle mi?", "Hiiç öylesine"ler ne zaman sonlanır? Şu an bir telefon kadar yakın, Ve de bir ölüm kadar uzaksın bana! Dirhem dirhem yok olduğumu dillendiremem sana. Sesini sesime ekleyemedim, yarınları dünlere, Bazen düşlere dalarım, bazen hayallere. Zaman her şeyi bizden alıp akıp giderken, Elbet bir an uyanacaksın, dilerim gün olur erken, Başka dünyalara dalmayıp, ben aynı yerdeyken!... Süleyman ÇETİNKAYA |
fertom tarafından 9/29/2007 5:14:21 PM zamanında düzenlenmiştir.