Dileği Tutmamış Mumlar
müsebbimim,madem öylem
lâkinim oralara da yağar hüzün aynı cümledeyken ayrılıkla vuslat bilirsin..bilirim sen ki düşüsün uzaklara dalgın gözlerimin o ’susun dünü çok yarını az sususun yasısın, lehçesinin lisan-ı münasiplerimin madem öylem,lâkinim bilirsin...bilirim bulutu parçalı vazgeçmeler vaktinde, şükrederken sevdam içeri metruk yüreği mahpus uzanıp yağmur koparırdık sus pus sırılsıklam korkardık sonra gün ıslanırken sonra sen dününü sorardın durup dururken susardı imsak vakitlerim seferi bir sevdanın tokluğuna susardı senimin illası yokluğuna, tasası yangın isi buhuru ayaz zanlısı müfteri asılırdı gece duvarlarının çengellerine kanrevanlı tan yerleri müsebbimim... utanırdı seçilmiş cümlelerin, sır küpleri öpüşme vakitlerine usanırdı usul usul, çeyiz düzerken hüzün ayrılığa solardı manolya küskünlüğü, yüzgöz soru işaretlerine adettendi bilirsin...bilirim üç elma düşerdi uçurtmasız gökyüzlerinden tane tane tenimde birikirdi aşk gidene..kalana..bitene müsebbimim,madem öylem lâkinim sönerdi dileği tutmamış mum dipleri Verdinin la traviata sında ve Carmen’in kırmızı kahkahasında, bir yudum daha kadehlenirdi yelpaze serinlikleri tutkusu yakamoz ıslağına, sığlaşırdı derinleri hoşçakalamazdı, tortusu yıllanmış şiirlerimin teni bir yudum daha severdim özlerdi komşu bahçelerinin ağaçları, kelebek mevsimlerini el ederdi pencerelerime meselalar bir yudum daha özlerdim bir yudum daha özlerdi şiirlerimin vâveylâsı seni suadiye.2009 Demir Mutlugil |
beilmem
kaçıncı kez okuyuşum
bayıldım
tebrikler