Yunus GibiVelveleyle geçen dünü, uzunca bir düşe saydık. Yiten baba öğüdünü, gökte uçan kuşa saydık. Gaye bilip, yatı-katı, koştu durdu, gönül atı, Dünya için icraatı, firesi bol işe saydık. Her yer bin bir tuzak dolu, ver elini, unut kolu, Sonu hüsran nice yolu, bu akılsız başa saydık. Baş edilmez felek ile, çünkü bitmez onda hile, Yek attı da, bile bile, biz zarını şeşe saydık. Süslü-püslü görüp dışı, gönül hemen kurdu düşü, Derince bir yanılışı, serince bir duşa saydık, Gönül över tuttuğunu, dostlarına kattığını, Dostun dosta ettiğini, karanlıkta taşa saydık. Benlik bozar kimlikleri, rehber eyler kemlikleri, İnsandaki hamlıkları, tam pişmemiş aşa saydık. Ters şeritten gidenleri, kula kulluk edenleri, Ruhu uçmuş bedenleri, zavallı bir keşe saydık. Çürük ise eğer işi, dilden fayda bulmaz kişi, Riyakarca her gidişi, çarkta kırık dişe saydık. Gördük nice bozukları, hile-hurda azıkları, Yediğimiz kazıkları, bir seferlik tuşa saydık. Zulmü metot bilenleri, şerde ikbal bulanları, Bu milleti bölenleri, nefes alan leşe saydık. Çektik amma nice cevri, döndürmedik yine nevri, Gördüğümüz kara devri, mevsimlerden kışa saydık. Pek sert hayat yasaları, bazen yazda kışın karı, Çektiğimiz tasaları, şu yarılmış kaşa saydık. Kalpten sildik düşmanlığı, gaye bildik insanlığı, Geç duyulmuş pişmanlığı, gözlerdeki yaşa saydık. Bostancı der, aldık dersi, gördük şükür, düzü tersi, Başı derde salan hırsı, Yunus gibi, boşa saydık. Veli BOSTANCI |
Ben bu kalemin izlerini , bu yüreğin sesini hep beğenerek okumuşumdur. Yine onlardan biriydi. Kutladım saygılarımla