adı Aşk olsun
bırak!
adı Aşk olsun... kaldırıp başını bakma bile hatta bırakama! zira; tutmadan bırakılmaz bir gaflete bir dalalete... koşturup durayım,bıkmadan med-cezir misali ya da Hacer misali... avuçlarım inmesin semadan ’ızdırab ya Rab!’ kainat yankılansın nidamla bırak! adı Aşk olsun... sonsuzluğun kıyısındaki uçurumda ha düştü ha düşecek olsamda tutma,tutama elimden! göz göre göre kör ol! paldır küldür düşmek kalsın ve heybetli toz yumağı ve sen ardımda... yönelip Kabe’ye el açıp ’hasret ya Rab!’ Mecnun misali... neylerse eylesin bu Aşk beni ama sen gel görme! gözün gözüme değmesin bırak! adı Aşk olsun... A’şa imrensin sarhoşluğuma başım demli,yakam yırtık olsun halimi gören dağlar çatlasın Ferhad kırsın bileklerini utancından dönüp bakma ardına! bir dünya da bıraksan geriye... dök içinin kıyametlerini susuşun Sur olsun İsrafil’in dilinden... ’kahret ya RAb’ ’helak et!’ kavm-i Lut çatlasın merhamet edip de gülme yüzüme bırak! adı aşk olsun... Mevlana donup kalsın halime seyyah olup alemden aleme uzanıversin ruhum Yunus çileden çıksın aklımı alıp iki elim arasına dergahın eşiğine mıhla çakıyım ya da Ebu Cehil alim olsun beni görünce gaflet utansın! ’azab et ya Rab!’ şayet Aşk düşmediyse bağrıma... İbrahim’i yakmayan kor bende kudursun bir katre ab-ı hayat düşmesin üstüme sen avuçla damlalarını git! yanmak bana kalsın bırak! adı Aşk olsun... ’rahmet et ya Rab!’ düştüm ateşe ateş düştü içime adı... Aşk olsun... |
en basitinden muhteşem bir şiirdi diyebilirim