KAYIP ÜLKEM
Bu nemrut karanlık
çok geçmez bitirir aydınlığımı.... Güneş, uçsuz bucaksız bir memleket Ülkemi gördüm savaşlar içinde bir kadın çığlıyla ne kadar çığlık ya da bir çocuk ne kadar yalınayak hesabı güdülmüş her rüyadan gündüz niyetine hiç uyanmadan elim,gözüm ve başım bir meydan gibi karmaşık Zazaca bir ağıda kesilmişse kulağım onca düşten sonra her düşmeden kalkmaya öylesine inanmadan Vurulmuşsa köy kokusuyla kuşlar dindirilmişse azgın Munzur; ve içinden yara yara kan geçiyorsa Zilan deresi; Asur’u kırbaçlarken dört bir yanım yurdumu bildim savaşın eşiğinde İshak Paşa’da dikildi gözlerim incecik bir ok gibi yaralayan Etim karıştı kül sancısıyla Nesimi’ye Şeyh Bedrettin’e nispet intihara meyilli bedenim bir esnaf çarşısında değil üstelik Defalarca yaşatmak için Defalarca ölmek uğruna Yakalandı nedense en umulmaz nihayet Sınırları çizilmiş saklambaç oyunuda Bilin ki çocukların düşleri artık kan.... Kimliği şiddetle yazıldı herkesin Yangın içerek güneşin hazıyla Zerdüşt’ün Güneşe hasret prangaları Ahmet Arif’in , Her anında yağmurlu, her anında Atilla İlhan Memleket tükendi ve insanlar artık makina Elbet kabul görülecekti futurist bir dünya Kim bir daha sevecekti öylesine kadınları Söylesene hadi halk için Nazım Hikmet Ran; Oysaki hiçbir karanlıkta belli değildim Hücresine sızıyorken zayıf bir ışıkla Ali’ler Ama yinede nefes çalarak gökyüzünden hep umudu hep maviyi bildim Kayıp Ülkem Kehanetim....... ( İBRAHİM YALÇIN ) |
Hücresine sızıyorken zayıf bir ışıkla Ali’ler
Ama yinede nefes çalarak gökyüzünden
hep umudu
hep maviyi bildim
Yüreğine sağlık Şairim, çok güzel etkileyici dizelerdi. Saygı ve sevgi ile...