HicretBindörtyüz otuzbir yıl öncesi, zulüm çağı Sıfır noktası bize, mazlumların ocağı; Allah’ın izni ile Mekke’den hicret etti Yanında Ebubekir, kavurur çöl sıcağı. Hüküm artık Allah’ın, zulüm kendi kanında Kavrulacak elbette, kafirler inadında Direnseler ne çıkar, alem huzura gebe Güneş zulmün üstüne doğuyor zamanında. Yüreğini kavi tut, dost dedinse Allah’a Bir böcek koza örer, sen çıkarsın felaha Güvercinler mağranın önüne yuva kurmuş Ey gül kokan peygamber gerek yoktur silaha. Kimselerde olmayan bir silaha sahibiz Abdestli olmak yeter, müşriklere galibiz Medine kutlu belde, kucak açtı sevgiye Bu onurla yaşarız, biz Nebi’ye talibiz. Mekke’nin müşrikleri ortadaki bu hali Kaldıralım diyerek dediler ey ahali Her kabile bir yiğit, versin basalım evi Ne yazık geç kaldılar, uzanmış yatar Ali. Peygamberden emir var; her ensar bir muhacir Kardeş olsun, malını paylaştırsın bir tacir Medine emin belde, bereket daim olsun Huzur versin Yaradan, dostluklarla mücavir. Lailahe illallah, kurtuluş bu cümlede Muhammed’i peygamber tanıyarak bilmede Yüce Rabb’im nasip et, Livaül-Hamd altında Gül kokan peygamberle, olalım O alemde. Çanakkale 21/12/2009 |
TEK KELIMEYLE MUKEMMEL...
DEFALARCA OKUDUM
OKUDUKCA HAZ ALDIM.
MUHABBETLERIMLE...