Mihrimah
Bir yıldız üşür gözlerinde,
Şebnem mi titreyen gamzelerinde; Yüreğim mi mihrimah. Demlenirken bakışların yadımda akşam sabah, Çağıldarsın içimde gümrahtan gümrah. Nice zamandır, Toz duman sevda serimde, Bozgundur payıma düşen aşk seferinde. Ateşler toplanır kirpiklerinde, Bakışınların gönlümde ah içinde ah! Sen, Bir efsanesin sitarelerden sineme düşen. Yahut, Bir sevda masalı göklerden. Bu şehrin, geceleri şavkıması gözlerinden. Ah! Mihrimah bir bilsen… Bir ahsın mihrimah! Her nefeste daha da derinleşen. Işıksın Havva’nın geldiği yerden. Katresin Meryem’in nefesinden. Sen şen, için gülşen; Ateş yağarken göğüme gözlerinden. Bakışların, Yusuf diyarından. Tavrın Züleyha’dan , Leyla’dan. Ferhat’ın taşlara işlediği nakışlardan. Sensin aşikârlaşan yakarışlardan mihrimah. Kâh şahsın sevda meydanında, Kâh tutuşan gönlümde feriştah. Sitareler dökülür gözlerinden, Sevda gecelerinde anlatılır efsanen… Bıkmam seni dinlemekten. Gitme daha çok erken mihrimah. Yakar beni bakışların elveda dersen. Neden, Ben söyler ben dinlerim; Senin haberin olmaz bu türküden. Hüzün yağsa da yüreğime yüreğinden. Senle tamam olur hayalimdeki gülşen. Eksilirim sen gidersen, Gitme mihrimah! Alışamam karanlıklara, Daha çok erken… Ankara,16.12.2009 |
işte aşk bu.
yürekten tebrik ve saygımla.