(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Adımlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Adımlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiirin bana gurbeti anımsattı, hasretin devamlı ateşlenen yanını, gözyaşını anımsattı, hani değerlerini uğurlarken, arabaya atılan o ilk adım vardır ya, insanın yüreğine basılıp çiğneniyormuş gibi hissettiğin o ilk adım, kah gemi, kah otobüs vs…en çocuk yanınla tutamazsın kendini, salya sümük ağlarsın ya, etrafındakilere aldırış etmeden, ister acizlik, ister duygusallık, isterse korku, kimin ne dediğine aldırış etmeden, zırlaya zırlaya ağlarsın ya işte gurbetin o yanını anımsattı, ben böyle durumlarda en güzelini yapıyorum, kapıda uğurluyorum, gidenin ardında bakmak el sallamak bana göre değil sanırım… giden ve kalan için de aynıdır duygular, boyun bükülür, sesin çıkmaz, ardında bıraktıklarının kederini de yüklenerek gidersin, oysa ardında kalanlar da gidenin kederini yüklenmiştir, bir lokma ekmeği yutmak için kaç bardak su içildiğinin farkına bile varılmaz, hani lokmaların boğazında kalması değil de, sırtına saplanması gibi… bu şiir bana ayrılığı anımsattı hani hep deriz gidip de dönmemek var, dönüp de görmemek var diye, sanırım bundandır bazı adımların geri geri gitmesi, bel kırılıyordur, dizler titriyordur, ama gitmek zorundasındır, her günün bir yıla bedel olduğunu bile bile gitmek zorundasındır teselli ede ede, ya da avuta avuta, gitmek zorundasındır, yaşamın anlamı en çok gurbette çıkıyor ortaya, yaşayan çok iyi bilir, kabullenmeler bile hasreti acıyı hafifletmiyor... bu şiir bana ne çok şey anımsattı, içeriği itibariyle biçimini es geçtim, çok da umurumda değil… biçim diye diye, duygularımızı aktaramaz olduk, ille de gizem yaratacağız ya, modern olacağız ya…
şiirin bana gurbeti anımsattı, hasretin devamlı ateşlenen yanını,
gözyaşını anımsattı, hani değerlerini uğurlarken, arabaya atılan o ilk adım vardır ya, insanın yüreğine basılıp çiğneniyormuş gibi hissettiğin o ilk adım, kah gemi, kah otobüs vs…en çocuk yanınla tutamazsın kendini, salya sümük ağlarsın ya, etrafındakilere aldırış etmeden, ister acizlik, ister duygusallık, isterse korku, kimin ne dediğine aldırış etmeden, zırlaya zırlaya ağlarsın ya
işte gurbetin o yanını anımsattı, ben böyle durumlarda en güzelini yapıyorum, kapıda uğurluyorum, gidenin ardında bakmak el sallamak bana göre değil sanırım…
giden ve kalan için de aynıdır duygular, boyun bükülür, sesin çıkmaz, ardında bıraktıklarının kederini de yüklenerek gidersin, oysa ardında kalanlar da gidenin kederini yüklenmiştir, bir lokma ekmeği yutmak için kaç bardak su içildiğinin farkına bile varılmaz, hani lokmaların boğazında kalması değil de, sırtına saplanması gibi…
bu şiir bana ayrılığı anımsattı
hani hep deriz gidip de dönmemek var, dönüp de görmemek var diye, sanırım bundandır bazı adımların geri geri gitmesi, bel kırılıyordur, dizler titriyordur, ama gitmek zorundasındır, her günün bir yıla bedel olduğunu bile bile gitmek zorundasındır
teselli ede ede, ya da avuta avuta, gitmek zorundasındır, yaşamın anlamı en çok gurbette çıkıyor ortaya, yaşayan çok iyi bilir, kabullenmeler bile hasreti acıyı hafifletmiyor...
bu şiir bana ne çok şey anımsattı, içeriği itibariyle
biçimini es geçtim, çok da umurumda değil… biçim diye diye, duygularımızı aktaramaz olduk, ille de gizem yaratacağız ya, modern olacağız ya…
saygılar