Yıldızlar Tararım Saçlarında
yıldızlar tararım saçlarında
dökülürler birer birer eteklerine duman sarar karanlığı ağır kokulu bacalardan mermileşen yeşil gözlü ledler deler geçer çelik teller çevreler düşünceleri ay ışığını örseleyen bulutlara martı çığlıkları tüner ıslağa doymuş çarşaf dolanır bacaklarıma kurak hayaller kurarım karanlığın yokluk sınırında sancılanırım yanar göğüs kafesim bir bıçak ilerler kürek kemiğimin altından derine daha derine ulaşılmazlarda karadelikler ararım saçlarında yıldızlarımı emen karadelikler bir başıma karanlıkta bir başıma yanaklarını okşarım uzaklarda bir sevilen var mı şimdi var mı- ağlar mı- yanar mı şimdi olsaydı sevilmek olsaydı özlenmek olsaydı olsaydı serin buseler konardı dudaklarıma kobranın çatal dili gezinirdi ağız boşluklarımda öküzler çiğner- düvenin çakmaktaşları yırtardı karadeliklerden kurtulan bir yıldız düşer de tınazın tepesine harman yerine dönerdi sevda aleve dönerdi harman yeri anlıktır ateş sağalmaz acı sevda hamlık mı pişmanlık mı sevda erir kirli hesapların erir kaprislerin potasında heba olur gider alemin ortasında özümden geçerim yokluğuna katlanamam yıldızlar tararım saçlarında dökülürler birer birer eteklerine YANANTOZ Sicilya, 28 şubat 2008 |